Burada bulunan Listenin bir kısmı tarafıma ait değildir.

Yardım isteğinde bulunan öğrencilerimize:

  1. Kesinlikle ödevi sizin için hazırlayıcı değilim veya hazır bir ödevi burdan vermeyi doğru bulmuyorum. Sizlere vaktim dahilinde anahtar kelime ve en fazla link verebilirim. Ödevi hazırlamak sizin işiniz.
  2. Bulduğunuz kaynakları yorumlara yazmanız değil; link vermeniz yeterli. Böylece ne bulmuşsanız dahasına ben yardımcı olabilirim.
  3. Öte yandan, internet yegâne kaynak değildir. Yakın çevrenizdeki kütüphaneleri ve kimya ile ilgili insanları, kurumları araştırmanıza dahil edebilirsiniz.

ÖDEV KONULARI

türkçe kimya kaynakları

Öğrencinin bir konuda inceleme ve araştırma yaparak onunla ilgili hazırlayacağı ödev konuları aşağıda yazılmıştır. Bunlar öğrencinin sınıf ve seviyesi dikkate alınarak seçilmelidir.

Öğrenciye verilecek ödevler öğrencinin sosyal aktivitelerini artıracak, onu araştırmaya itecek türden seçilebilir. Öğrencinin özel alanları keşfedilmeye çalışılmalı ve uygun kimya ödev konuları üretilmeli ve verilmelidir.

Meselâ, kimya sanayi ile ilgili bir fabrika veya benzeri müesseseyi gezmek, ondan rapor hazırlama şeklinde olabilir. Veya Tarihe meraklı bir öğrneci için bir kimya tarihi ödevi gibi. Öğrenci hazırladığı bu raporu sınıfta arkadaşlarına takdim eder, sonra arkadaşlarının sorularına cevap verir. Hazırladığı rapora, sınıfta takdim şekline ve sorulara verdiği cevaplara göre öğrenci notunu alır. Bu tip hazırlanacak ödevlerde okulun bulunduğu ildeki kimya sanayi ile ilgili şeker fabrikaları, (pancar girişinden şeker üretimine kadar olan olayların işleyişi anlatılmalı.), petro-kimya tesisleri, alkol üretim fabrikaları, ilaç fabrikaları, boya fabrikaları, demir çelik tesisleri, sabun, deterjan fabrikaları, çamaşır suyu fabrikaları, tuz ruhu imalathaneleri, sirke üretim tesisleri, çukulata-büsküvi fabrikaları, tekstil fabrikalarında boyama ürünleri, yemek yağı üretim tesisleri, margarin üretim tesisleri yerler olabilir. Bu tip yerleri öğrencinin gezmesi ve görmesi, okuduğu dersin sanayide nasıl kullanıldığını öğrenmesi açısından faydalıdır. Aynı zamanda bu bilgilerle nasıl para kazandığını öğrenebilir. Böylece derse ilgisi artabilir.

1. Avogadro sayısının tayin yöntemlerinin araştırılması.

2. Nükleer enerjiden günümüzde istifade yollarının araştırılması.

3. Periyodik cetvelin tarihçesinin araştırılması.

4. Suların sertlik derecesi nasıl tespit edilir? Araştırınız.

5. Su arıtma tesislerinin incelenerek, klorlama işlemleri ve reaksiyonların gösterilmesi.

6. Hava kirliliğine sebep olan gazlar nelerdir? Zararlarını araştırınız.

7. Ozon tabakasına zararlı gazları ve ozonun azalmasının zararlarını, ekolojik dengeye etkisini araştırınız.

8. Suni yağmur oluşturmadaki kimyasal reaksiyonları araştırınız.

9. Kimya bilimine hizmet eden ilim adamlarının hayatlarının incelenmesi. (Dalton, Rutherford, Bohr, Lavoisier, Mendelyev….)

10. Ham petrolün ayrıştırılma metotları ve ürünlerin incelenmesi

11. Denizdeki dalgıçlarda vurgun olayı neden olur? Tedavisi nasıldır? Araştırınız.

12. Asit yağmurlarının toprak kimyasına etkilerini araştırınız. (12. Sınıflar için)

13. Asit yağmurlarının tarihi eserlere etkisini araştırınız. (12. Sınıflar için)

14. İnsan vücudunda bulunan tampon çözeltiler nelerdir? (12. Sınıflar için)

15. Kaplamacılık olayında elektroliz olayının kullanımını örneklerle inceleyiniz.

16. Fotoğraf ve röntgen atıklarından nasıl ayna yapılır. Araştırınız.

17. Seçimli çöktürmeyi inceleyerek sudaki metaller hangi metotlarla çöktürülür? Araştırınız.

18. Suların sertliğinin giderilmesi yollarını araştırınız.

19. Paslanma nedir? Paslanmadan korunmak için gerekli yöntemleri araştırınız.

20. Şarj edilebilir piller hangileridir?Şarj mekanizmasını araştırınız.

21. İndikatörler nedir? Nerelerde kullanılmaktadır? Araştırınız.

22. Aspirin laboratuvarda nasıl elde edilir? Araştırınız.

23. Tentürdiyot laboruatuvarda nasıl elde edilir? Araştırınız.

24. Şeker fabrikalarında şeker nasıl elde edilir? Araştırınız.

25. Endüstride çok kullanılan polimerlerin elde edilmesini ve kullanım alanlarını araştırınız. (Pet, teflon, orlon, PVC…)

26. Bölgenizde yetişen meyveler nelerdir? Bunların yapılarında hangi esterler vardır? Bu esterlerin özellikleri nelerdir?

27. İdrarda şeker tayini nasıl yapılır? Araştırınız.

28. İdrarda üre tayini nasıl yapılır? Araştırınız.

29. Boya sanayinde kullanılan boyar maddeleri nelerdir?

30. Gıda sanayinde kullanılan boyar maddeleri nelerdir?

31. Kimyasal silah olarak bilinen gazlar nelerdir? Özelliklerini

32. Tarımda kullanılan hormonlar nelerdir? Etkileri, fayda ve zararları nelerdir? Araştırınız.

33. Alkolün canlı organizma üzerine etkisini araştırınız.

34. Sıvı yağlardan margarin oluşturma hangi metotlarla yapılmaktadır araştırınız.

(Gıda kimyası kitaplarından, margarin üreticilerinin web sitelerinden vb. kaynaklardan bulunabilir.)

35. Vücudumuz elektrik akımını iletmektedir. Sebeplerini araştırınız.

36. Tabiatta bulunan elementlerle yapay elementlere örnekler veriniz. Bunlardan yapay elde edilen elementlerin elde metotlarını araştırınız.

37. Sigara dumanında hangi gazlar vardır? İnsan sağlığına etkilerini araştırınız.

38. Bağıl atom ağırlığı ilk defa kim tarafından nasıl tespit edilmiştir? Araştırınız.

39. Rastgele miktarda olarak demir ve kükürt elementleri karıştırılarak ısıtılıyor. Oluşan madde, artan madde ve reaksiyonla ilgili beklenebilecek sonuçlar nelerdir?

40. Suyun hayatımızdaki önemini anlatınız.

41. NŞA bir mol gazın neden 22,4 litre geldiğini araştırınız.

42. Ağır metallerin insan sağlığı üzerine etkileri ve zararlarını araştırınız. Muhtemel karşılaşılan reaksiyon denklemlerini yazınız.

43. Azot devrini araştırınız.

44. Karbon devrini araştırınız.

45. Yangın söndürmede kullanılan kimyasal maddeleri ve bunların yangına etkilerini araştırınız.

46. Betonun donması olayında karşılaşılan muhtemel kimyasal reaksiyonları araştırınız.

47. Radyoaktiviteden fosil yaşlarının hesaplanmasında nasıl yararlanılır? Araştırınız.

48. Kaya tuzundan rafine tuz nasıl elde edilir? Araştırınız.

49. Yemek tuzunda bulunan sodyum ve klordan başka hangi elementler vardır? Bunların tuza ilâve edilme sebeplerini araştırınız.

50. Elimizde HCl, NaOH ve NaCl olduğunu sandığımız bir çözelti vardır. Bunun hangisi olduğunu nasıl anlayabiliriz? Araştırınız.

51. Yeni kesilmiş bir elma parçası açığa bırakıldığında zamanla sararmaktadır. Sebeplerini ve bu olaydaki kimyasal reaksiyonları araştırınız.

52. Günlük hayatta kullandığımız asit ve bazlar nelerdir? Nerelerde kullanılmaktadır? Araştırınız.

53. Kimyasal reaksiyonlarda niçin çökelek oluşur? Sebeplerini araştırınız. (HCl ile NaOH çözeltisi karıştırıldığında çökme olmazken, HCl ile AgNO3 çözeltisi karıştırıldığında AgCl çökmektedir.)

54. Demir elementinin canlı vücudu için önemini araştırınız.

55. pH-pOH terimleri ne anlama gelir? Neden bu şekilde bir notasyona ihtiyaç duyulmuştur? Bu terimlerle asit ve bazın kuvvetliliği anlaşılır mı? Anlaşılmıyorsa bu terimlerde ifade edilmek istenen nedir?  Araştırınız.

56. Bazen basında çöp patlaması olayı duyulmaktadır. Bu olay nasıl gerçekleşir? Önlemleri nelerdir? Araştırınız. Basındaki haberlerden bir derleme yapıp zehirlenmeye uğrayanların hangi güvenlik önlemlerini ihlal ettiklerini inceleyeniz.

57. Selüloz ve nişastanın yapı formüllerinin aynı olmasına rağmen biri insan midesi tarafından kolayca sindirilirken diğeri sindirilemez. Bunun sebeplerini araştırınız.

58. Asetilen gazı nasıl elde edilir? Günlük hayatta nerelerde kullanılır? Araştırınız.

59. Niçin organik kimyada milyonlarca bileşik oluşurken, inorganik kimyada bu kadar bileşik oluşmamaktadır? Sebeplerini araştırınız.

60. Deterjanın ekolojiye etkilerini araştırınız.

61. Sıvı hâlden katı hale geçerken bütün maddelerin hacimleri azalır. Ama, su, buz haline geçerken hacmi artar. Bunun sebeplerini araştırınız. Canlılar için önemini belirtiniz.

62. Doğal gazda bulunan kimyasal bileşikler nelerdir? Yanma ürünlerini yazınız. Tehlikeleri ve önlemleri nelerdir? Araştırınız.

63. Sera etkisi nedir? Araştırınız. Fayda ve zararlarını belirtiniz.

64. Günlük hayatta kullandığımız kanser yapıcı organik bileşikler nelerdir? Araştırınız.

65. Kimya günü (veya haftası) ilan edilebilir mi? Örneğin, öğrenciye veya öğrencilere desek ki, “bu gün veya bu hafta kimya günü ilan ediyoruz. Bu hafta içerisinde sabah yatağınızdan kalkıp, akşam yatağınıza girinceye kadar kimyanın işgal ettiği veya etmediği alanları düşünelim ve bunları bir rapor haline getirelim.”

66. Cam nasıl elde edilir?

67. Diş çürümesinin kimyası.

68. Kimya bilimine hizmet etmiş Osmanlı Dönemi Kimyagerleri (Tarihe meraklılar için).

69. Kimya bilimine hizmet etmiş Türk Kimyagerler (Tarihe meraklılar için).

70. a. Atomda artı (+) ve eksi (-) yükler bulunmaktadır. Elektron ve proton nasıl oluyor da birbirini çekip birleşmeden atomun içinde bulunabiliyorlar?

b. Atom çekirdeğinde proton ve nötron bulunur. Protonlar (+) yüklüdür. Atomun ağırlığını oluşturan çekirdek küçük bir hacimdir. Bu küçük hacimde nasıl oluyor da (+) yükler bir arada bu kadar sıkışık bulunabiliyor? (Çünkü biz biliyoruz ki; aynı yüklü tanecikler birbirini iter…)

80. Simya’nın modern bilime kazandırdıkları: Bilgi birikimi ve Alet-edevâtlar. Bu çerçevede bir araştırma ödevi.

81. Geleceğin teknolojisi olarak adlandırılan ve her alanda uygulamaları olan nanteknoloji nedir? Ülkemizde bu konu ile ilgil çalışan araştırma merkezleri ve grupları. İlginç çalışmalarından örnekler. Karbon nanoyapılar ile ilgili genel bir bilgi. (kaynak olarak: Nanobilim ve Nanoteknoloji, Şakir ERKOÇ, Odtü Yayıncılık, 2. Baskı, Kasım 2007, Ankara. Ve internette, özellikle vikipedideki maddeler incelenebilir.)

82. G.D.O. Yani Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar. Önceleri gen mühendisliğinin özellikle tarım ürünleri konusunda vad ettiği, büyük gelişmeler sağlayarak dünyada açlığın giderilmesinde devrim yaratacağı müjdesi veren sonuçları. Günümüzde genetik mühendisliği, özellikle biyoteknoloji üniversitelerden özel şirketlere geçmiş ve bunlar büyük maddi kazanç getirecek başka çalışmalara yönelmiş durumda bulunmaktadırlar. Tohumların insanlığın malı iken, patent ile şirketlerin mülkiyetine geçişi süreci, GDO’ların biyoçeşitlilik üzerine etkisi, semavî dinler açısından durumu, GDO içeren gıdalar vb. konuları içeren bir dönem ödevi hazırlayınız. (9.-12. sınıflar)

83. Fenolftalein,metil kırmızısı,bromtimol mavisi indikatörlerinin NaOH ve HCI çözeltilerindeki renk değişiminin deney yapılarak incelenmesi ve bu deneysel çalışmaya deney raporunun hazırlanması. (11. Sınıf)

84. Öğrenci seçeceği herhangi üç tiacri ilacın etken maddesin, ilacın kullanım alanlarını, vicuddaki etki mekanizmalarını vb. gibi konuları içeren bir araştırma hazırlar (12. Sınıf).

85. Balmumu kullarak kendi süs mumunu okul kimya labaratuvarında göstermek.

Yeni Kİmya Müfredatına Göre Bir Başka Liste

Liste bana ait değildir.

DÖNEM ÖDEVİ KONULARI

Tüm sınıflarda ünitelerin adı ödev konusu olarak verilebilir; bunun dışında aşağıdaki ödevler de verilebilir:

9. SINIF KİMYA DÖNEM ÖDEVİ KONULARI

  • MEŞHUR TÜRK VE İSLAM KİMYA BİLGİNLERİNİN HAYATLARI VE KİMYA İLMİNE KATKILARI
  • METAFİZİK KİMYA KEŞİFLERİ

RÜYALAR VE KİMYA BULUŞLARI

SU, DUYGULARI ALGILAYAN KRİSTALLERDEN OLUŞMAKTADIR

KİMYA İLMİNDEKİ METAFİZİK KEŞİFLERE ÖZDEYİŞLERLE ÖRNEKLER

SEZİ YOLUYLA ULAŞILAN KEŞİFLER, KİMYADAKİ METAFİZİĞE ÖRNEKTİR

BATI DÜNYASINDA METAFİZİĞİN YERİ

METAFİZİK AKLA TERS DEĞİLDİR

  • SUDAKİ FARKLI KİMYA KANUNLARINA GENEL BAKIŞ, KİMYA KANUNLARINDAN SAPIŞIN (İSTİSNA KANUNLARIN ORTAYA ÇIKIŞININ) SEBEPLERİ
  • HAYATIMIZDAKİ ELEMENTLERİN ELEMENTEL HÂLDE İKEN ÖNEMLİ KULLANIM ALANLARI
  • HAYATIMIZDAKİ BİLEŞİKLER
  • TEMİZLİK MADDELERİ
  • BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA
  • ÇEVRE KİMYASI
  • SULARIN SERTLİK DERECESİ NASIL TESPİT EDİLİR? ARAŞTIRINIZ.
  • SU ARITMA TESİSLERİNİN İNCELENEREK, KLORLAMA İŞLEMLERİ VE REAKSİYONLARIN GÖSTERİLMESİ.
  • HAVA KİRLİLİĞİNE SEBEP OLAN GAZLAR NELERDİR? ZARARLARINI ARAŞTIRINIZ.
  • OZON TABAKASINA ZARARLI GAZLARI VE OZONUN AZALMASININ ZARARLARINI, EKOLOJİK DENGEYE ETKİSİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • SUNİ YAĞMUR OLUŞTURMADAKİ KİMYASAL REAKSİYONLARI ARAŞTIRINIZ.
  • KİMYA BİLİMİNE HİZMET EDEN İLİM ADAMLARININ HAYATLARINI İNCELEYİNİZ. (DALTON, RUTHERFORD, BOHR, LAVOİSİER, MENDELEYEVVB.)
  • DENİZDEKİ DALGIÇLARDA VURGUN OLAYI NEDEN OLUR? TEDAVİSİ NASILDIR? ARAŞTIRINIZ.
  • ASİT YAĞMURLARININ TOPRAK KİMYASINA ETKİLERİNİ ARAŞTIRINIZ. ASİT YAĞMURLARININ TARİHİ ESERLERE ETKİSİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • SULARIN SERTLİĞİNİN GİDERİLMESİ YOLLARINI ARAŞTIRINIZ.
  • TENTÜRDİYOT LABORATUVARDA NASIL ELDE EDİLİR? ARAŞTIRINIZ.
  • VÜCUDUMUZ ELEKTRİK AKIMINI İLETMEKTEDİR. SEBEPLERİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • SUYUN HAYATIMIZDAKİ ÖNEMİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • AZOT DEVRİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • KARBON DEVRİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • YANGIN SÖNDÜRMEDE KULLANILAN KİMYASAL MADDELERİ VE BUNLARIN YANGINA ETKİLERİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • BETONUN DONMASI OLAYINDA KARŞILAŞILAN MUHTEMEL KİMYASAL REAKSİYONLARI ARAŞTIRINIZ.
  • KAYA TUZUNDAN RAFİNE TUZ NASIL ELDE EDİLİR? ARAŞTIRINIZ.
  • SIVI HÂLDEN KATI HÂLE GEÇERKEN BÜTÜN MADDELERİN HACİMLERİ AZALIR; AMA SU, BUZ HÂLİNE GEÇERKEN HACMİ ARTAR. BUNUN SEBEPLERİNİ ARAŞTIRINIZ. CANLILAR İÇİN ÖNEMİNİ BELİRTİNİZ.
  • DOĞAL GAZDA BULUNAN KİMYASAL BİLEŞİKLER NELERDİR? YANMA ÜRÜNLERİNİ YAZINIZ. TEHLİKELERİ VE ÖNLEMLERİ NELERDİR? ARAŞTIRINIZ.
  • AMONYAK GAZININ SUDAKİ ÇÖZÜNÜRLÜĞÜNÜN İNCELEYİNİZ.
  • ÇÖZÜNÜRLÜK PRENSİPLERİNİ İNCELEYİNİZ. GAZLI İÇECEKLER NASIL HAZIRLANIR? VURGUN OLAYINI İNCELEYİNİZ.

10. SINIF KİMYA DÖNEM ÖDEVİ KONULARI

  • KİMYASAL BAĞLARIN TAMAMI ZIT KUTUPLARIN BİRBİRİNİ ÇEKMESİDİR
  • PARTİKÜL TEORİSİ, ATOM ALTI PARÇACIKLAR, ESİR, HİGGS, KUARK, ANTİ MADDE, MUON, GLUON, KARANLIK MADDE, ETER VE ETER ALTI, FOTON, NÖTRİNO, LEPTON, TAKYON (TACHYON), GYRON (JAYRON)
  • MADDENİN İKİ KARAKTERİ (TANECİKLİ YAPI ve DALGA KARAKTERİ)
  • AVRUPA NÜKLEER ARAŞTIRMA MERKEZİ (CERN)’DEKİ YÜZYILIN DENEYİ, BİG BANG (BÜYÜK PATLAMA) TEORİSİ, Süper Sicim Teorisi (Superstring Teorisi)
  • URANYUM
  • TORYUM
  • BOR
  • HİDROJEN
  • SAĞLIĞIMIZA ZARARLI KİMYASAL MADDELER
  • MADEN, DEĞERLİ TAŞ VE CEVHER OLARAK EN ÖNEMLİ KAYNAKLARIMIZ
  • SENTETİK İZOTOPLARIN KULLANILMASI
  • POLİSLİKTE BİLİNMESİ GEREKLİ OLAN KİMYA BİLGİLERİ
  • ATOMUN YAPISINDAKİ KANUNLAR
  • MADDENİN HÂLLERİ, MADDENİN IŞIN (PLAZMA) HÂLİNİN DELİLLERİ, IŞINLAMA VEYA MADDE NAKLİ

11. SINIF KİMYA DÖNEM ÖDEVİ KONULARI

  • HAYATIMIZDAKİ DOĞAL VE YAPAY İNORGANİK ASİTLER VE BAZLAR
  • HAYATIMIZDAKİ YAPAY KİMYASAL DENGE REAKSİYONLARI, HAYATIMIZDAKİ DOĞAL KİMYASAL DENGE REAKSİYONLARI, DOĞAL FİZİKSEL DENGE REAKSİYONLARI, YAŞAMIMIZDAKİ ÇÖZÜNÜRLÜK DENGE BİLEŞİKLERİ VE REAKSİYONLARI
  • HAYATIMIZDA LE CHATELİER PRENSİBİ İLE AÇIKLANABİLEN BAZI KONULAR:

Sıcak su içmenin bedenin doğal serinletme sistemini çalıştırması Kemik erimesi ilaçlarının kemik erimesi hastalığı yapması Sentetik erkeklik hormonlarının erkekliği azaltması Şeker düşürücü ilaçların şeker hastalığı yapması Kan vermenin kanı arttırması Kan yapıcı ilaçların kansızlık yapması Antiasit ilaçların mide asidini arttırması Astım ilaçlarının astımı kronikleştirmesi Tansiyon ilaçlarının tansiyonu kronikleştirmesi Ağrı kesicilerin ağrıyı müzminleştirmesi Depresyon ilaçlarının depresyonu arttırması Mutlu olmak niyetiyle alınan ecstasy (ekstazi) hapının insanı mutsuz etmesi vb.

  • YAŞAMIMIZDA pH’IN ÖNEMİ: VÜCUT SIVILARINDA pH’IN ÖNEMİ, GASTROENTESTİNAL SİSTEM VE pH, YAŞAM VE TAMPON ÇÖZELTİLER
  • KENDİLİĞİNDEN GERÇEKLEŞEN REDOKS TEPKİMELERİNİN YAŞAMIMIZDA KULLANIMI
  • ENDÜSTRİDE ELEKTROLİZ
  • NÜKLEER ENERJİDEN GÜNÜMÜZDE İSTİFADE YOLLARI NELERDİR?
  • KAPLAMACILIK OLAYINDA ELEKTROLİZ OLAYININ KULLANIMINI ÖRNEKLERLE İNCELEYİNİZ.
  • ŞARJ EDİLEBİLİR PİLLER HANGİLERİDİR? ŞARJ MEKANİZMASINI ARAŞTIRINIZ.
  • İNDİKATÖRLER NEDİR? NERELERDE KULLANILMAKTADIR? ARAŞTIRINIZ.
  • RADYOAKTİVİTEDEN FOSİL YAŞLARININ HESAPLANMASINDA NASIL YARARLANILIR? ARAŞTIRINIZ.
  • ÇEKİRDEK TEPKİMELERİ İLE KİMYASAL TEPKİMELER ARASINDAKİ FARKLILIKLARIN NEDENLERİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • GÜNLÜK HAYATTA KULLANDIĞIMIZ ASİT VE BAZLAR NELERDİR? NERELERDE KULLANILMAKTADIR? ARAŞTIRINIZ.

12. SINIF KİMYA DÖNEM ÖDEVİ KONULARI

  • HAYATIMIZDAKİ ETİL ALKOL
  • YAŞAMIMIZDAKİ YAPAY VE DOĞAL KARBOKSİLLİ ASİTLER
  • ESTERLER VE KORUYUCU HEKİMLİK
  • KARBONHİDRATLAR VE KORUYUCU HEKİMLİK
  • PROTEİNLER VE KORUYUCU HEKİMLİK
  • SENTETİK İLAÇLARIN ZARARI, PİYASADAN KALDIRILAN İLAÇLAR, ÖLDÜREN İLAÇLAR
  • KÂİNAT ECZANESİNİN AROMATİK BİLEŞİKLERİ
  • LSD, HİPNOZ, ECSTASY (EKSTAZİ)
  • ORGANİK MADDE VE HAYAT:
  • ORGANİK MADDELER HAYATIN GÜCÜ MÜDÜR?
  • CANLILIK VE HAYATTA MADDİ SEBEP VAR MIDIR?
  • CANLILARDA EN ÇOK BULUNAN ELEMENTİN KARBON OLMASI, KARBONUN HANGİ ÖZELLİĞİNDENDİR?
  • PETROL:
  • PETROLÜN OLUŞUMUNDA İKİ KURAM
  • PETROL RAFİNERİLERİNİN BULUNDUĞU YERLER
  • PETROLÜN GELMESİNDE İKİ YOL
  • PETROL BORU HATLARI
  • GEMİYLE ALINAN PETROL
  • KAÇAK PETROL
  • METAN GAZI:
  • METAN GAZI PATLAMASI
  • BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ
  • METAN GAZI HANGİ GAZLARDA BULUNUR?
  • DOĞAL GAZ BORU HATLARI
  • GEMİYLE ALINAN DOĞAL GAZ
  • KÖMÜR, ASFALTİT, ASFALT, ZİFT, KATRAN, ANTRASEN, NAFTALİN
  • MONOMER KANSER RİSKİ TAŞIR
  • DOĞAL POLİMERLER VE YAPAY POLİMERLER
  • HAYATIMIZDAKİ HİDROKARBONLAR
  • URANYUM
  • TORYUM
  • BOR
  • HİDROJEN
  • HAM PETROLÜN AYRIŞTIRILMA METOTLARI VE ÜRÜNLERİNİ İNCELEYİNİZ.
  • FOTOĞRAF VE RÖNTGEN ATIKLARINDAN NASIL AYNA YAPILIR? ARAŞTIRINIZ.
  • ASPİRİN LABORATUVARDA NASIL ELDE EDİLİR? ARAŞTIRINIZ.
  • ŞEKER FABRİKALARINDA ŞEKER NASIL ELDE EDİLİR? ARAŞTIRINIZ.
  • ENDÜSTRİDE ÇOK KULLANILAN POLİMERİLERİN ELDE EDİLMESİNİ VE KULLANIM ALANLARINI ARAŞTIRINIZ. (PET, TEFLON, ORLON, PVC VB.)
  • BÖLGENİZDE YETİŞEN MEYVELER NELERDİR? BUNLARIN YAPILARINDA HANGİ ESTERLER VARDIR? BU ESTERLERİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
  • İDRARDA ŞEKER TAYİNİ NASIL YAPILIR? ARAŞTIRINIZ.
  • İDRARDA ÜRE TAYİNİ NASIL
  • YAPILIR? ARAŞTIRINIZ.
  • BOYA SANAYİNDE KULLANILAN BOYAR MADDELERİ NELERDİR? GIDA SANAYİNDE KULLANILAN BOYAR MADDELERİ NELERDİR?
  • KİMYASAL SİLAH OLARAK BİLİNEN GAZLAR NELERDİR? BU GAZLARIN CANLILAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELERDİR?
  • TARIMDA KULLANILAN HORMONLAR NELERDİR? ETKİLERİ, FAYDA VE ZARARLARI NELERDİR? ARAŞTIRINIZ.
  • ALKOLÜN CANLI ORGANİZMA ÜZERİNE ETKİSİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • SIVI YAĞLARDAN MARGARİN OLUŞTURMA HANGİ METOTLARLA YAPILMAKTADIR? ARAŞTIRINIZ.
  • DEMİR ELEMENTİNİN CANLI VÜCUDU İÇİN ÖNEMİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • BAZEN BASINDA ÇÖP PATLAMASI OLAYI DUYULMAKTADIR. BU OLAY NASIL GERÇEKLEŞİR? ÖNLEMLERİ NELERDİR? ARAŞTIRINIZ.
  • ASETİLEN GAZI NASIL ELDE EDİLİR? GÜNLÜK HAYATTA NERELERDE KULLANILIR? ARAŞTIRINIZ.
  • NİÇİN ORGANİK KİMYADA MİLYONLARCA BİLEŞİK OLUŞURKEN, İNORGANİK KİMYADA BU KADAR BİLEŞİK OLUŞMAMAKTADIR? SEBEPLERİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • DETERJANIN ÇEVREBİLİME ETKİLERİNİ ARAŞTIRINIZ.
  • GÜNLÜK HAYATTA KULLANDIĞIMIZ KANSER YAPICI ORGANİK BİLEŞİKLER NELERDİR? ARAŞTIRINIZ.
  • ÇÖPLERİN YAŞAMA SÜRELERİNİ ARAŞTIRINIZ.
206 cevaplar
« Daha Eski YorumlarDaha Yeni Yorumlar »
  1. mücahit
    mücahit says:

    merhaba hocam ben 10. sınıf temel kimya bölümü ögrencısıyım benım konum 50. soru elimizde hcl naoh ve nacl oldugunu sandgımız bir çözelti var bunun hangısı oldugununası anlayabılırıiz ? yaklasık 1 aydır arastırıyorum hıc bır sey bulamdım bu ödev benım için ölüm kalım ödevi yardım ederseniz cok buyuk ıyılık ıslemıs olursunuz cok sevınırım ne kadar internet sitesi,kutuphane gezdıysemde en ufak bı bılgı bulamadım lutfen duyarsız kalmayın bır yardım edin .

  2. bilmem
    bilmem says:

    56. Bazen basında çöp patlaması olayı duyulmaktadır. Bu olay nasıl gerçekleşir? Önlemleri nelerdir? Araştırınız. HOCAM KONUM BU BAYA ARAŞTIRDIM AMA ADAM GİBİ ANLATAN BİR YER BULAMADIM YARDIM EDERSENİZ SEVİNİRİM ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER

  3. mustafacan
    mustafacan says:

    "Korozyon ya da yenim, metal veya metal alaşımlarının oksitlenme veya diğer kimyasal etkilerle aşınma durumu. Demirin paslanması, alüminyumun oksitlenmesi korozyona örnek olarak verilebilir. Türkçe'ye yabancı dillerden giren korozyon sözcüğü; yenme, kemirilme gibi anlamlarla alakalıdır. Aşınma, çürüme, paslanma, bozulma ve yenim gibi sözcüklerle karşılanabilir."

  4. mustafacan
    mustafacan says:

    Beyza Korozyon ile paslanma yakın konular. Korozyon, paslanma vb. sebeblerle yüzeyde aşınma demek. Hocanın niçin korozyon'dan korunma ile ilgili başlığı kabul etmemesini anlayamadım. http://tr.wikipedia.org/wiki/Korozyon adresindeki açıklamaları okuyabilirsin. Bence başlığı "Paslanmadan Korunma Yolları" olarak yaz ve ver :)

  5. chemistery
    chemistery says:

    doğalgazda CH4 ve C2H6 (Metan-Etan) vardır. bunların yakılması ile CO2 H20 oluşur klasik hidrokarbon yıkımı.Kolay yanar sızıntı sonucu bir kıvılcımla bile patlamaya yolaçabilir. Çöp patlaması ise çöplerden çıkan CH4 gazlarının toprak altında birikmesi ve sıkışması dolayısı ile basınçlı bir şekilde topraktan dışarı çıkması olayıdır.Bu yüzden çöplüklerin olduğu bölgelerde topraklara havalandırma delikleri yapılır

    • İsim (gerekli)
      İsim (gerekli) says:


      murat:

      32. madde için bilgisi olan yazarsa sevinirim…


      mustafacan:

      Beyza Korozyon ile paslanma yakın konular. Korozyon, paslanma vb. sebeblerle yüzeyde aşınma demek. Hocanın niçin korozyon’dan korunma ile ilgili başlığı kabul etmemesini anlayamadım. http://tr.wikipedia.org/wiki/Korozyon adresindeki açıklamaları okuyabilirsin. Bence başlığı “Paslanmadan Korunma Yolları” olarak yaz ve ver


      bilmem:

      56. Bazen basında çöp patlaması olayı duyulmaktadır. Bu olay nasıl gerçekleşir? Önlemleri nelerdir? Araştırınız. HOCAM KONUM BU BAYA ARAŞTIRDIM AMA ADAM GİBİ ANLATAN BİR YER BULAMADIM YARDIM EDERSENİZ SEVİNİRİM ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER

  6. Cem Sinan
    Cem Sinan says:

    34. Madde (Sıvı yağlardan margarin oluşturma hangi metodlarla yapılmaktadır?) ile ilgili bir kanyak varsa yardımcı olabilirmisiniz.Aradım hiçbiyerde elle tutulur bi bilgi elde edemedim.Yardımlarınız için şimdiden teşekürler

    • mustafacan
      mustafacan says:

      Gıda kimyası kitaplarından, margarin üreticilerinin web sitelerinden vb. kaynaklardan bulunabilir. Nette bulamamışsan, yakın kütüphaneleri denemelisin. Boşu boşuna vakit kaybetme internett. Sıvı yağları ve margarinleri tanıtarak ödevine başlasan iyi olur. Özelllikleri benzerlikleri vb. gibi.

  7. fatih
    fatih says:

    elimizde HCI,NaOH ve NaCI olduğunu sandığımız bir çözelti vardır.Bunun hangisi olduğunu nasıl anlayabiliriz? bu soruyu cevaplayabilirmisiniz?

  8. gamze mandik
    gamze mandik says:

    kimyasal dengeye sıcaklığın etkisiyle alakalı güncel örnek ve animasyonlar arıyorum yardım edebilir misiniz?

  9. halit
    halit says:

    ben Bağıl atom ağırlığı ilk defa kim tarafından nasıl tespit edilmiştir? Araştırınız konusunu bulamadım yardımcı olurmusunuz

    • kardelen
      kardelen says:

      francis william aston
      benim yıllık ödev konum da bu. sadece bu ismi bulabildim. thomson ile birlikte laboratuarda çalışırken francis william aston bulmuş.
      daha ayrıntılı bilgi bulabilirseniz bana da gönderebilir misiniz?

      bulursanız lütfen yardımcı olun

  10. Işıl
    Işıl says:

    Merhaba.10. sınıf öğrencisiyim. Benim konum ”Sigara dumanında hangi gazlar vardır? İnsan sağlığına etkilerini araştırınız.” Araştırmalarımı yaptım,ödevi yazarken birçok konu başlığı altında incelemeye karar verdim..(Örneğin; Sigarnın tarihçesi,Sigaranın içindeki kimyasallar,Sigaranın insanlar üzerineki zararları,pasif içicilik,istatistikler,kısaca sigara hakkında[toparlamak amacıyla] ve benim yorumum.) Hocam, sizce gerekli yazılarıda uygun başlıklar altında yazsam ödevi böyle teslim etsem olur mu?Yoksa sadece sigara dumanındaki gazları ve insan sağlığına etkilerini mi yazmalıyım? Yardımcı olursanız çok sevinirim.

    • mustafa can
      mustafa can says:

      @ışıl
      Konu başlıklarını alt konu başlıkları ile çeşitlendirmen bence daha güzel ve mantıklı olmuş. Kendi yorumlarının bulunması, fikir beyan etmen de zaten daha da güzel olanı ödevlerde bu şekildeki yorumlar bence önemli fakat ayrıca bir başlık altında hepsini bir yerde toplaman iyi olabilir. Hocanın dikkatini daha çok çekmiş olursun. Başarılar.

  11. seden
    seden says:

    Gıdalarda neden renk maddeleri kullanılmaktadır?
    Renk, yemek yerken zevk almamamızı sağlayan ve gıdanın önemli özelliklerinden biridir. Gıdalara renk maddelerinin katılmasının başlıca nedenleri şunlardır:
    Işığa, havaya, aşırı sıcağa, neme ve depolama koşullarına maruz kalmasından dolayı renk kaybını dengelemek amacıyla.
    Gıda hammaddesindeki doğal veya mevsimsel değişiklikleri veya tüketici beklentilerini karşılamak için işleme ve depolamanın etkilerini telafi etmek amacıyla (kötü kalitesini maskeleme veya gizleme amacıyla renklerin kullanımı kabul edilemez).
    Gıdanın doğal rengini geliştirmek amacıyla, fakat olması gerekenden daha güçsüz düzeyler genellikle verilen gıdayla alakalıdır.
    Gıda renkleri nasıl tanımlanır?
    Bir gıda rengi, gıda katkı maddesidir ve öncelikle gıdaya renk katmada veya gıdanın renginin geri kazandırılmasında kullanılır. Bunları kapsamaktadır:
    Herhangi bir doğal gıda bileşeni ve normalde gıda olarak tüketilmeyen ve gıda bileşeni olarak kullanılmayan herhangi bir doğal kaynak, örneğin tohum,meyve ve sebzelerden izole edilmiş renkler.
    Kimyasal sentez veya biyosentez ile üretilmiş doğala özdeş ürünler.
    Tartrazin gibi insan yapımı sentetik ürünler.
    Gıdalarda doğal gıda renkleri kullanımı gittikçe artmaktadır. Bunlar genellikle meyve veya sebzelerden (pancar ve havuç suyu gibi) veya tohum ve baharatlardan (paprika ve safran gibi) elde edilen pigmentlerdir.
    AB’de gıda renkleri nasıl düzenlenmiştir?
    Avrupa Parlamento ve Konsey Direktifi 94/36/EC gıda maddelerinde renklerin kullanımı ve Komisyon Direktifi 95/45/EC, Avrupa Birliğindeki (AB) gıda maddelerinde kullanılan renklerin spesifik saflık kriterinin esas düzenlemeleridir. Bu düzenlemeler çeşitli Üye Ülkelerde uygulanmaktadır ve esas provizyonlar izinli renkleri liste halinde belirleyerek spesifik saflık kriterini tatmin eder. Doğal veya sentetik olsa da bütün renk katkılarının güvenliği, kesinlikle test edilir ve periyodik olarak tekrar tayin edilir. AB düzeyinde, bütün renk katkıları Bilimsel Gıda Komitesi (SCF) tarafından değerlendirilir ve onaylanır. Bu komite AB tarafından bütün Üye Ülkelerden atanan bir grup bilimsel uzmandır. Gıda renk katkısının değerlendirilmesinde SCF, Kabul Edilebilir Günlük Alım Miktarı (ADI) tahsis eder. Bu değer, spesifik rengin hayat boyu her gün emniyetle tüketilmesi için komite tarafından hesaplanır. Gıda renkleri sadece verilen E numarası ile değerlendirilir ve bu Avrupa güvenlik onayını gösterir. Ve de izinli gıda renkleri için AB’deki çeşitli dillere karşı kolay ve kullanışlı bir etiketleme yöntemidir. Gıda renklerinin spesifik isimleri veya E numaralarıyla gıda bileşenleri etiketinde bulunması, tüketicilerin bilinçli seçim yapmalarını sağlar.
    Gıda boyaları çocukların davranışlarını etkiler mi ? Etkiliyorsa hangi renklendiricilerden kaçınılmalı ?
    Gıdalarda kullanılan renk özellikle yediklerimize keyif kattığı için önemlidir. Renkler bazı gıdaların görünüşünü daha belirgin kılıp müşteri beğenisine sunulur. Katkı boyaları iki gruba ayrılır: sebze, mineral veya hayvanlar gibi doğal kaynaklardan elde edilen pigmentler ve doğada bulunmayıp sentetik olarak elde ettiklerimiz.
    Renklendiricilerin özellikleri ve saflıkları bazı yasal kriterlere uygun olmalıdır. Zaten bütün katkı maddeleri güvenlilik için gözden geçirilmekte, gıdalara katılacak maddelerin hepsi kullanılmadan önce eklenecek miktarın güvenilirliğinden emin olmak için testten geçirilmektedir.
    Fakat son yıllardaki bazı teoriler gıda boyalarının davranışları etkilediğini iddia etmekte, şu an için gıda katkılarının çocuklarda hiperaktivite veya öğrenme güçlüğüne yol açtığına dair herhangi
    bir kanıt yoktur. Fakat E102 (tartrazine) çok az insanda kaşıma isteğine veya kurdeşene sebep olabilmektedir. Tartrazine gıdalarda kullanıldığı zaman etikete yazılmaktadır. Buda tartrazine duyarlı kişilerin bu gıdaları tüketiminden kaçınmasına olanak sağlamaktadır. Bu renklendirici çocukların günlük beslenmelerinden çıkarılmalıdır.
    Renk Maddeleri:

    Gıdanın insanı çeken ilk özelliği rengidir. Hemen her gıda maddesi için alışılmış bir renk istenir. Ancak gıdalarda görünüm özelliğinden söz edilirken, boya kavramının renk ile karıştırılmaması gerekir. Boya bir bileşiğin adı iken renk, göz yoluyla elde edilen duyusal etkinin adıdır. Teknolojik işlem görmüş gıda maddelerinde renk kaybı kaçınılmazdır. Bu katkılar ( boyarmaddeler ), yeni gıdaların üretilmesinde, üretim sırasında veya sonunda ya da depolamada meydana gelebilecek renk değişimlerini düzeltmek amacıyla çok yaygın olarak kullanılmaktadır.
    Renk maddelerinin kullanımı uluslar arası ve ulusal yasal düzenlemeler çerçevesindedir ve denetlenmektedir.
    Gıdalarda rengin önem kazanmasının başlıca nedenleri şu şekilde sıralanabilir :
    1.Tüketici tercihinin ortaya çıkmasında renk en önemli etmenlerden birisidir.
    2.Bazı gıdaların rengi zamanla solmaktadır ve bu değişim çoğu kez yapı, tat ve kokudaki değişimlerle birlikte ortaya çıkmaktadır.
    3.Sebze ve meyvelerin olgunlaşması renk değişimi ile paralellik halindedir.
    4.Tüketiciler, gıdaların alışık oldukları belirli renkte olmasını beklemektedirler.

    Gıdalarda rengin önemini belirten bu faktörlerin ışığında, gıdalarda renk maddesi katılmasının nedenleri de şu şekilde özetlenebilir :

    1. Doğal olarak bulunan rengi artırarak ya da kaybolanı yerine koyarak gıdanın özelliğini korumak.
    2. Teknolojik olarak üründe standart renk oluşturmak.
    3. Başka bir renk veya değişik renk tonları vermek.

    Boyalarla ilgili direktifler 3 grupta incelenmektedir.

    1. ADI değeri belirlenmiş ve genellikle kullanımına müsaade edilen boyalar ( Bu liste FAO/WHO A – 1 listesine benzer ).

    2. Sadece özel amaçlarla ( yüzey boyamalar gibi ) kullanımına izin verilen boyalar ( CaCO3 , Alüminyum, Gümüş, Altın ).

    3. Kullanımına sadece özel bazı gıdalarda izin verilen boyalar ( Titandioksit, bitkisel karbon, pancar kırmızısı )

    Bu listelerin dışında kalan boyaların kullanımı ise yasaklanmıştır. Ayrıca, maden suları, süt, un, ekmek, şeker, salça gibi ürünlere hiçbir şekilde boya katılması yasaklanmıştır.
    Ancak, ulusal mevzuatlarda çok değişik uygulamalarla karşılaşılmaktadır.

    A. Sınıflandırma :

    En basit olarak, ürüne sağladıkları renkler açısından tasnif edildiklerinden boyalar şu şekilde gruplandırılabilir.

    1.Kırmızı renk verenler : Allura Red 40, Amaranth, Eritrosin
    2.Turuncu renk verenler : Sunset yellow
    3.Sarı renk verenler : Riboflavin, Curcumin, Tartrazin, Safran
    4.Yeşil renk verenler : Klorofil, Patent gren, Brillant gren
    5.Mavi renk verenler : Brillant blue, Indigo Carmin, Patent blue
    6.Menekşe renk verenler : Violet 6 B, Antosiyaninler.
    7.Kahverengi renk verenler : Karamel, Brown FK, Brown HT
    8.Siyah renk verenler : Brillant black BN, Black 7984, Bitkisel karbon.
    9.Beyaz renk verenler : Titandioksit, talk, kalsiyum karbonat.

    Renk maddeleri elde edildikleri kaynaklara göre ise üçe ayrılırlar :

    a. Doğal Olanlar
    Doğal renk maddeleri organik kökenli ( bitkisel veya hayvansal organizma veya mikroorganizmalar tarafından sentez edilen ) renk maddelerdir. Bir kısmı da minerallerin doğal yapısında mevcuttur.
    Bitkisel kaynaklı renk maddelerinin büyük kısmı, çeşitli çözücülerde ekstraksiyon yolu ile elde edilmektedir. Çözücü olarak genellikle etanol, aseton veya su kullanılmaktadır. Boyar maddeyi içeren ekstraktın tercihen 60°C’yi geçmeyen sıcaklıklarda ve vakum altında konsantre edilmesiyle elde edilirler.

    b. Yarı Sentetik Renk Maddeleri :

    Bunlar, doğal kaynaklardan elde edilen maddelere uygulanan çeşitli proseslerde üretilirler. Örneğin, klorofilin bakır kompleksi veya sodyum ve potasyum tuzları ile şekerin yaklaşık 150°’de NaOH, NH4OHv.b katalistlerle yakılması sonucu elde edilen karamel.

    c. Sentetik Renk Maddeleri :

    Bunlara “kömür katranı boyalar” da denilir. Çünkü hemen hepsinin sentezinde başlama maddesi kömür katranıdır. Büyük çoğunun yapısında –(N=N)- grubu bulunduğundan bir kısmı azo boyalar olarak da bilinir. Bunlara örnek olarak tartarizin, amarant, ponceau 4R verilebilir.
    Renk katkıları yasal düzenlemelere göre de sınıflandırılabilir :
    A. Sertifikalı ( onaylı ) renk maddeleri
    a. Boyalar
    b. Boyarmaddeler
    B. Sertifikasız ( onaysız ) renk maddeleri

    B. Sertifikalı Renk Maddeleri :

    Sertifikalı renk katkılarının hepsi yapay kaynaklı boyalardır. 1959 yılından önce bu grupta yalnızca boyalar yer alırken, daha sonra bu boyaların boyarmadde türünde olanları da bu gruba dahil edilmiştir. Boyarmaddeler, diğer bir deyişle pigmentlerdir. Boyalar, renk verme güçlerini çözündükten sonra, boyarmaddeler ise çözünmeyen pigmentler olarak dispersiyon yoluyla ortaya koymaktadırlar. Sentetik renk katkıları 2 ana grupta incelenir:
    1. Boyalar
    2. Boyarmaddeler
    Boyalar suda çözünür. Boyarmaddeler ise suda çözünmeyen pigmentlerdir; yani esas renk maddeleri boyalardır. Boyalar, çözelti haline getirilerek gıda maddelerine katılırlar. Suda veya yağda daha iyi çözünme durumlarına göre, bu maddelerle farklı çözeltiler hazırlanır. Çözücü ne olursa olsun, daha iyi bir çözünme için belli bir sıcaklığa kadar ısıtılmaları gerekir.
    Kullanım amacı açısından bu iki grup farklılık gösterir. Her birisi belirli gıda ürünlerinde daha avantajlı olabilir. Örneğin, gıda maddesinin su miktarı az ve yağ miktarı fazla ise, boyarmadde kullanımı daha uygundur.
    Gıda sanayinde, kullanılan renk maddeleri, öncelikle uygun çözücüsünde çözündürülüp daha sonra üretime alınmaktadır. Bu bileşikler genellikle değişik formlarda bulunurlar : toz, granül, sıvı, sulandırılmış, macunsu gibi. Bu nedenle, kullanılacak renk katkısının bulunduğu durum kullanılma hacim ve miktarını etkileyeceğinden, boyanın formu, dikkat edilmesi gereken önemli bir noktadır.

    FD & C boyları suda çözünen, buna karşılık organik çözücüler ve yağlarda çözünmeyen yapıya sahip oldukları için, yağ orijinli gıdalarda genellikle FD & C boyarmaddeleri ( pigment ) kullanılmaktadır. Boyarmaddeler, 3.5 – 9. 5 pH’da stabil bir yapıya sahiptirler. Gıda sanayinde, boyarmaddelerin kullanılma şekli gereğince bilinmemektedir. Boyama sırasında boyarmaddeler dispersiyon fazında etkilerini göstermektedirler. Bu durum, iki yöntemle sağlanmaktadır;
    1. Boya kitlesinin ortama homojen dağılımı,
    2. Boyanın dolgu olarak kullanılacak bir materyale karıştırıldıktan sonra kullanılması.
    Sentetik renk katkıları araştırıldıktan sonra sertifika ( izin ) verilmesi gerektiği için bunlara “sertifikalı renk maddeleri”de denilmektedir. FD & C dyes sertifikalı renk katkılarının hepsi suda çözünür. Bunların 4 sınıfı vardır: Azo Boyalar, Trifenil****n, Floresan Tip, Sülfonatlı Indigo.

    C. Sertifikasız Renk Maddeleri :

    Doğal Renk Katkı Maddeleri : Bu gruptaki renk katkılarının hepsi doğal renk maddeleridir. Yani bitki, hayvan ve m.o’lar tarafından sentez edilip bunlarda bulunan renkli maddelerdir. Bunların doğal olmaları, tamamen sağlıklı olduklarını göstermez. Ancak, sentetik renk katkılarından daha sağlıklıdırlar. Dış etkenlere karşı hassastırlar. Işıktan etkilenip çok çabuk solabilirler.
    Çok yaygın olarak kullanılan doğal renk maddeleri şunlardır :
    Klorofiller : Özellikle yaprak sebzelerin ve bazı meyvelerin, fotosentez sonucu meydana gelen yeşil pigmentleridir. Yapraklar yaşlandıkça klorofil parçalanır ve yeşil renk kaybolur. Birçok meyve ham haldeyken fazla miktarda klorofil içerdiğinden renkleri yeşildir. Ancak olgunlaşma ilerledikçe klorofil yavaş yavaş kaybolur, sarı veya kırmızı karotenoitler veya pembe – mor renk tonlarındaki antosiyaninler hakim olur.
    Klorofil, dayanıksız olması ve aynı zamanda suda erimemesi nedeniyle, kullanımı zor olan bir maddedir. Bununla birlikte, şimdi ”sodyum bakır klorofilin” olarak bilinen türevi kullanılmaktadır. Bu bileşik, kabul edilebilir mavi – yeşil renge sahiptir; suda erir, çok önemli olarak konservasyonda ısı şartlarında renkte kalıcılık sağlar ve bakır içeriği tüketimde toksik bir etki oluşturmayacak kadar azdır.
    Klorofil doğal renk katkısı sayılır ve o şekilde kullanılır. Klorofiller, nötr pH’ya ve 120°C’a kadar dayanıklıdırlar. Klorofil, çözücü ekstraksiyonuyla elde edilir. Klorofiller arasında farklı yeşil tonlar veren ticari ürünler bulunmakta ve toz, sıvı veya granül halde satılmaktadır.
    Flavonoitler : Başlıca antosiyaninler, antoksantinler ve kateşinlerdir ( lökoantosiyaninler ).
    Antosiyaninler, en yaygın doğal pigmentlerdir. Pembeden mora kadar değişen renk tonlarını veren maddelerdir. Antosiyaninler, hücre öz suyunda glikozit formunda bulunmaktadırlar. Yani, antosiyanidinlerle şekerin yaptığı glikozitlerdir. Herhangi bir antosiyanidin, değişik şekerlerle birleşerek çeşitli renklerde farklı glikozitler oluşturabilmektedir. Üzüm, vişne, kiraz, erik, nar, kırmızı lahana, çilek, turp gibi birçok meyve ve sebzenin rengi bu maddelerden oluşur. Başlıca antosiyanidinler pelargonidin, siyanidin, delfinidin, petunidin ve malvidindir. Renkleri, pH ve çevre şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Çoğu antosiyanidinin rengi, pH derecesine bağlı olarak adeta bir indikatör gibi değişir. pH derecesi yükseldikçe renk zayıflar. Buna göre, seçilecek gıdanın pH’sı göz önüne alınmalıdır.
    Antosiyaninler bazı ****l iyonları ile erguvani – kurşuni renkte bileşikler oluşturduklarından, renkleri bozulur. Ayrıca, SO2 ile zayıf bir bileşik yaparak renklerini kaybederler. Bazı ürünlerin kükürtlenmesinde rengin açılma nedeni budur.
    Antoksanitler de hücre özsuyunda bulunurlar. Renk güçleri fazla değildir. Kateşin renksizdir. Fakat bazen enzimatik reaksiyonlarla esmer bileşikler oluşabilir. Bu nedenle renk maddesi katılmasına ihtiyaç duyulmaktadır, ancak istenmeyen bir durumdur. Kateşinler, meyve ve sebzelerde serbest halde bulunmaktadırlar.
    Karotenoitler : Karetonoitler, sarıdan koyu kırmızıya ve menekşeden siyaha kadar değişen farklı renkte maddelerdir. Ancak çoğunluğu sarı – kırmızı renktedirler. Genel olarak sarı renkli meyve ve sebzeler karotenoit, yeşil renkli olanlar ise hem klorofil hem karotenoit içerirler. Nitekim klorofil kaybolunca karotenoitlerin rengi ortaya çıkar. Yani, yeşil renkli sebzelerdeki, karotenoitlerin rengi, klorofilin güçlü rengi tarafından maskelenmektedir.
    Karotenoitler bir grup maddenin adıdır, “karotenler” ve “ksantofiller” olarak ikiye ayrılırlar. Karotenler, hidrokarbonlardır. Ksantofiller ise; hidroksil, metoksil, karboksil, keto veya epoksi grupları halinde oksijen içerirler. Beslenme açısından en önemli karoten, β-karotendir.
    Karotenoitler, yağda çözünen maddelerdir. Bu nedenle, yağlı gıda maddelerinde renk maddesi olarak kullanılırlar. Zincir uzunluğu kısaldıkça sarı, uzadıkça kırmızı renk verirler.
    Karotenoitlerin önemi, birçok tüketici tarafından A vitamini kaynağı olarak bilinmesinden ileri gelmektedir.
    Margarin, portakallı içecekler, pudingler, peynir, dondurma ile kek, bisküvi gibi fırın ürünlerinde kullanılır. Genellikle pahalı olması, kullanılma imkanlarını azaltmaktadır. Buna karşılık, sertifikalı renk maddesi fiyatlarının uygun düzeyde olması, daha geniş bir kullanım alanı sağlamaktadır.
    Biksin : Biksin yağda eridiği halde, norbiksin adı verilen türevi suda çözünürdür. Sulandırılmış ekstraktı, dondurma sanayinde ürünü renklendirme amacı ile çok kullanılmaktadır. Ayrıca tereyağı, margarin, mısırözü yağı ve salata mayonezlerinde de geniş kullanım alanına sahiptir. β-karotene kıyasla kullanımı daha ekonomiktir. Renk verme işlevini üstlenen fraksiyon karotenoit-biksindir. Biksinin değişik çözeltileri koyu kırmızı renktedir; seyreltme ,açık sarı renk verir.
    Karamel : Karamel, koyu kahverenkli amorf bir maddedir. Kontrollü bir ısıtma işlemi uygulanarak dekstroz, inert şeker, laktoz, malt şurubu, hidrolize nişasta ve özellikle sakkoroz gibi bazı karbonhidratların 190°C’a kadar ısıtılmaları ( yakılmaları ) ile elde edilir. Kahverenginin tonu, sıcaklık derecesine göre değişir.
    Karamel, kompleks bir bileşime sahip, suda kolloit halde çözünür bir maddedir. Bu kolloitler elektrik yükü taşımadıklarından üretimde uygulanan işlemleri etkileyebilmektedirler. Kullanım alanı daha çok gazlı içecekler olan karamelin üretim sırasında izoelektrik noktası önem taşımaktadır. Örneğin, kola ve kök biralarında ortama ilave edilen karamelin koagülasyonunun önlenebilmesi için kuvvetli negatif elektrik yükü taşıması ve izoelektrik noktasının pH 2.0 veya altında olması gerekir.

    Ucuz bir maddedir. Bu özellikleri nedeniyle çorbalar, fırın ürünleri, pasta ve şekerleme endüstrisinde çok fazla kullanılan bir renk katkısıdır. Renk verme yanında lezzet maddesidir. Sıvı veya toz halde satılmaktadır. Gıdalarda % 0.1 – 10 arasında ilave edilir.
    Karmin ve Karminik Asit : Bu renk katkısının aktif maddesi karminik asittir. Karmin, karminik asidin aliminyum pigmenti ile meydana getirdiği bir bileşiktir. Pahalı olduğu için gıda sanayinde kullanılması ekonomik değildir. Pembe renkli draje kaplamalarda, ayrıca FD & C boyalarının özellikle proteinli gıdalarda sakıncalı olması nedeniyle çoğu zaman karminden yararlanılmaktadır.

    D. Doğal Renk Maddeleri :

    1.Aspir : Safrana hile olarak katılmaktadır. Çiçekleri, sarı – kırmızı renk veren kartamin içerir. Geçici listededir.
    2. Gardenya : Süs bitkisidir. Meyveleri farklı kimyasal gruplara ait renk maddeleri içermektedir : karotenoitler, flavonoitler ve iridoitler. Farklı renkler veren katkı maddeleri elde edilir.
    3. Havaciva : Etkili bileşik alkannin, esmer kırmızı renktedir. Suda hemen hemen hiç çözünmez; eter, kloroform, yağ v.b de çözünür. Alkalilerde mavi renkte çözünür.
    4. Kırmızıbiber : Bazı tür ve çeşitlerinin meyveleri önemli miktarlarda ( %0,3 – 0,8 ) birçok karotenoit içerir. Kırmızıbiber, oleorezin veya kurutulmuş öğütülmüş olarak kullanılır. Sürekli A listesinde yer alan kırmızı renk maddesidir.
    5. Kırmızı Pancar : Betalaninleri içeren renk katkısı, ekstrakt veya toz halinde kullanılmaktadır. Genellikle çevre şartlarına hassastır.
    6. Safran : Az yetiştiği için safranda tağşiş çok fazladır. Gıda ve ilaçları boyamada kullanılan sarı renk maddesidir. Safranda tat ve aroma verici özellik de vardır.
    7. Üzüm : Pembe – mor renkli varyetelerin meyvelerinden antosiyaninlerden oluşan renk katkıları elde edilir. Suda çözünür bu maddeler, çeşitli içeceklerde kullanılır.
    8. Zerdeçal : Tropik bir baharat olan zerdeçalın rizomları, parlak sarı renkli kurkumin ( % 3-6 ) içerir. Kurkumin, asit ortamda sarı, alkali ortamda kırmızı renk verir. Işığa hassas bir maddedir. Gıdalarda sarı renk vermek amacıyla, rizomun öğütülmüş hali, ekstraktı veya oleorezini kullanılmaktadır.

    E. Renk Maddelerinin Gıda Sanayinde Kullanımı :

    Renk maddeleri gıda sanayinde çok yaygın olarak, çoğu kez de bilgisizce kullanılan katkı maddeleridir. Ancak, renk katkılarının kullanılması ile ilgili pek çok sorun, modern üretim ekipmanlarının kullanılması ve su ile ilgili özel işlemler sayesinde belli ölçüde çözümlenmiştir.
    Alkolsüz içecek endüstrisinde renk maddeleri kullanımı oldukça yaygındır. Gazlı içeceklerde askorbik asit; vitamin aktivitesi ve aromanın korunması açısından kullanılması zorunlu ingrediyendir. Ancak askorbik asit kullanıldığı zaman renk katkısı olarak, özellikle sertifikasız renk maddelerinin kullanılması gerekmektedir. Teneke kutularda pazarlanan gazlı içeceklerde renk üzerinde korozyonun olumsuz etkileri büyüktür. Bu bakımdan cam şişelerde pazarlanan gazlı içeceklerin sorunları daha azdır. Meyve aromalı içeceklerde sertifikalı renk maddeleri, kola ve kök birasında karamel kullanılmaktadır.
    Şekerleme sanayinde, daha çok macun ve sulandırılmış formda olan renk maddeleri büyük önem taşır. Şeker yapımı sırasında tat – koku vericiler ile renk maddelerinin uyum sağlayacak şekilde seçilmelerine özen gösterilir. Bu amaçla da en fazla sertifikalı renk maddeleri de kullanılmaktadır.
    Süt endüstrisinde renk katkıları, en çok aromalı süt ürünleri ve dondurmalarda kullanılır. Anatto, vanilyalı dondurma yapımında kullanılır. Renkli dondurma külahlarının yapımında sertifikalı renk katkıları kullanılmaktadır. Bu amaçla kullanılan renk maddeleri çok az dozlarda ürüne ilave edilmekte ve çoğu kez sıvı formda olanlar tercih edilmektedir. Dondurmacılıkta kullanılan renk maddeleri stabilite yönünden çok az sorun yaratırlar. Ancak tekniğine uygun üretilmemiş ve mikrobiyal açıdan oldukça yoğun bakteriyel floraya sahip renk maddeleri, üretimde probleme neden olurlar. Peynir endüstrisinde ise, sertifikalı renk maddelerinin kullanımı iyi sonuç vermemekte ve boya stabilitesini koruyamamaktadır. Bu nedenle, bu ürünlerde daha çok anatto ve β-karoten gibi doğal renk katkıları kullanılmaktadır. Aynı şekilde, margarin ve tereyağı endüstrisinde de β-karoten ve yağda çözünen anatto tercih edilir.
    Renk Katkı Maddesi Nedir?
    Teknik olarak renk katkı maddesi bir gıdaya, ilaca, kozmetik ürünlere veya insan vücuduna uygulandığı veya ilave edildiği zaman renk açığa veren boya, pigment veya maddelere denir.
    ABD`de kullanılan tüm renk katkı maddelerinin ayarlanmasından FDA sorumludur. Gıdalarda kullanılmasına müsaade edilen tüm renk katkı maddeleri “belgelenebilir” veya “belgelenmekten muaf” olmak üzere sınıflandırılır. Belgelendirilebilen renk katkı maddeleri sentetiktir ve her grup imalatçı ve FDA tarafından test edilir.
    Gıdalarda kullanılmasından önceki bu onaylanma sürecinde renk katkı maddesinin güvenilirliği (sağlık açısından), kalitesi, dayanıklılık ve kararlılığı kontrol edilir. Amerikada belgelenmiş 9 adet renk katkı maddesi vardır.
    Bir örnek FD&C Yellow No.6`dır ve bu tahıllarda, fırın gıdalarında, aperatif yiyeceklerde vs kullanılır. Belgelenmekten muaf olan renk katkı maddeleri sebzeler, mineraller veya hayvanlar ve tabii türevlerin sentetik kopyaları gibi tabii kaynaklardan elde edilirler.
    Mesela karamel rengi ticari olarak şeker ve diğer karbonhidratların ısıtılmasıyla sıkı kontrol edilmiş şartlarda elde edilir ve soslar, salçalar, fırıncılık ürünleri ve diğer gıdalarda kullanılır.
    Renk katkı maddesinin belgelendirilebilir veya belgelendirmeden muaf olmasının genel anlamda onun güvenilirliği ile bir ilgisi yoktur.
    Her iki tip renk katkı maddesi de gıdalarda kullanımına izin verilmeden önce aynı standart sıkı prosedüre maruz bırakılır. Belgelendirilebilen renk katkı maddeleri diğerlerine göre daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Çünkü bunların renklendirme kabiliyetleri diğerlerine göre daha iyidir.
    Bu özelliklerinden dolayı da aynı etkiyi göstermesine karşın gıdaların içerisindeki miktarları daha düşüktür. İlave olarak belgelendirilebilen bu renk katkı maddeleri daha kararlı, tek düze renk sağlamada daha iyi ve farklı renk ve tonları oluştururken de daha kolay karışabilmektedir. Belgelendirilebilen renk katkı maddeleri genel olarak gıdalara istenmeyen bir tat vermezler. Ancak şeker pancarı ve yabanmersini gibi gıdalardan elde edilen katkı maddeleri istenmeyen etkilere neden olabilirler.
    FDA tarafından onaylanmış dokuz adet belgelendirilen renk katkı maddesinden sekizi gıda üretiminde kullanılmaktadır. Gıdalarda kullanılmasına müsaade edilen maksimum miktarlarda ayrıca belirlenmiştir. Çok aşırı renk katkı maddeleri kullanılması hem gıdaların çekiciliğini kaybettirmekte hem de maliyetini artırmaktadır.

    Sudan boyaları nedir?
    Sudan boyaları, kırmızı boyalar olup çözücüleri, yağları, balmumlarını, petrolü, ayakkabı ve zemin cilalarını renklendirmek amaçlı kullanılır. Sudan boyaları, 2003 yılından 2005 yılına kadar, Hindistan’dan Avrupa’ya ithal edilen kırmızı biber (Chilli) tozunda ve son zamanlarda da Birleşik Krallıkta, Hindistan’dan ithali gerçekleştirilen palmiye yağında bulunmuştur. Aynı zamanda bu boyalar, bahsi geçen kırmızı biber tozu içeren birçok gıda ürününde bulunmuştur. Sudan boyalarının, gıdalarda kullanılmasına Avrupa Birliği’nde izin verilmemektedir.
    Sudan kırmızısı I, kimyasal bir boyadır ve gıda içerisinde kullanımına izin yoktur. Uluslar arası Kanser Araştırma Merkezi tarafından kanserojen bir madde olarak tasnif edilmiştir. Gıda içerisinde doğal halde bulunmaz.
    Sudan IV’ ün yine genotoksik kanserojen bir boya olduğu düşünülür ve hangi seviyede ne amaçla olursa olsun Avrupa Birliği’nde gıda maddeleri içerisinde kullanımına izin yoktur.
    Herhangi bir ürünün Sudan I, Sudan II, Sudan III ve Sudan IV gibi boyaları içerip içermediğini teşhis etmek amacıyla araştırmalar devam etmektedir.
    Temmuz 2003’den bu yana Avrupa Birliği Üye Devletlerine gelen kurutulmuş ve ezilmiş veya öğütülmüş kırmızı biber ve köri (curry) karışımı, test edildiklerini ve Sudan I içermediklerini gösteren bir sertifika ile desteklenmek zorundadır. Sertifikası olmadan gönderilen herhangi bir mal numune ve analiz için gözaltına alınmak durumundadır.
    Hem yerel otoriteler hem de limanlarda rasgele bir numune alımı gözetilmesi gerekir. Avrupa Birliği ve yerel otoriteler, bir yıl içerisinde ithal edilen kırmızı biber ürünlerinin 1000’den fazlasını rasgele numune alımı gözeterek almıştır. I den IV e kadar Sudan boyaları içeren malların hepsi yok edilmelidir. Eğer gönderilen mal birden fazla parça ise, her bir parçanın kendine ait sertifikası bulunmalıdır.

    • mustafa can
      mustafa can says:

      @seden
      Yeterli görünüyor fakat bir tane kaynakla ödev hazırlamak bence hoş değil. aynı şeyleri bile bulsan birkaç kaynaktan yazmakta yarar var. Ben öğrencilerimden en azından 2 kaynak belirtmelerini istiyorum.

  12. feride
    feride says:

    mrb bn 9. sınıf öğrencisiyim ödevim ” Atom Teorilieri , özellikler ve Açıklayamadıkları ” hangi siteden bulabilirim ayrıntılı bilgileri ?..
    yardımcı olursanız sevinirim =)

  13. Semih
    Semih says:

    Hocam,benim 10.sınıf kimya dönem ödevim var.”Doğalgazda bulunan kimyasal bileşikler Nelerdir ? Yanma Ürünlerini yazınız,tehlikleri ve önlemleri nelerdir?”
    Doğalgaz nedir dışında aradığım hiç bişey bulamadım özellkle yanma ürünlerinde,konu hakkında yardımcı olursanız sevinirim

  14. ece
    ece says:

    ben 51. konuyu uzun süredir arıyorum ödewide haftaya wericem bi türlü kayda deger bişi bulamadım en az 10 sayfa olucak ama 2-3 cümle bulabildim ancak anahtar kelimede veya siteyi bulmamda yardım edebilir misiniz lütfen?

    • mustafa can
      mustafa can says:

      @ece
      şimdi bu konuda nasıl bir geniş araştırma yapacağını düşünerek söylüyorum. Yüksek bitkilerde (gelişmiş bitkilerde) ikincil metabolizma ürünlerinden olan Taninler diye tanımlanan polifenolik bileşikleri araştırman gerekiyor. Taninlerin yapısı iki ya ayrılıyor kondanse ve hidrolize taninler. Kondanse taninlerin yapısı itibari ile suda az çözünen taninler diyebiliriz. Hidrolize ise suda hidrolize olabilen taninler diyebiliriz.

      Hemen bu arada çok kaynak bulabileceğin çayları inceleyebilirsin. Çay demlenmesi olayı tam olarak nedir falan gibi. Çünkü bu da bir tür kararma işlemi. En azından çay yeşildir biliyorsun siyaha nasıl dönüşüyor? Siyah çay nasıl oluşuyor? Bu da elmadaki olaya yakın.

      Ama bunun lise seviyesine çıkan bir ucu elma. Elma derken elmanın içindeki elmanın ürettiği çoklu fenol grubu içeren(polifenolik) bileşik. Sadece elma mı?
      Başka neler var?

      Ermut kararmaz mı? ayva peki? Başka hangi meyveler varsa kesildikten sonra? Hava ile ne yapıyor? Hangi reaksiyon gerçekleşiyorsa genel olarak yazarsın. Bu ödev lise seviyesi için 10 sayfa bence mantıksız? Israr ediyorsa hoca. Bitki polifenollerini araştırıver. Türkçe kaynak ne kadar çıkar bilemiyorum.

      Mesela sakarya üniversitesinde Süleyman Demirel Kütüphanesinde küçük bir arama yaptım Plant Ployphenols isminde ingilizce bir kitap var Haslam’a ait ama çok yorar sizi.

      Bu yazdıklarımdan bir kaç arama yap bakalım. Bulduklarını bana ilet. Eksik bişi var mı görüşelim. Bu süreçte hocanla da görüşmeyi unutma. Şunu bunu buldum gibi. Ama sadece reaksiyonu yaz derse 10 sayfa biraz zor olur.

  15. şeyda
    şeyda says:

    hocam benim ödevim yemek tuzunda Cl va Na dan başka hangi element ler vardır bunların katılma amaçları? kayatuzundan rafine tuz nasıl elde edebilirim nereden bulabilirim şimdiden teşekkürler lütfen

  16. azas
    azas says:

    tarımda kullanılan hormonlarla ilgili bilgiye ihtiyacım var yardımcı olursanız sevinirim

    • mustafa can
      mustafa can says:

      @azas
      @şeyda
      Bu ödev konularını nette arayım hazırlayıp bulmak benim yerimde düşünürseniz imkansız gibi. Siz neleri buldunuz? Neler eksik kaldı? bunları konuşmalıyız…

  17. hasan
    hasan says:

    merhaba ben suni yağmur oluşmasındaki kimyasal reaksiyonlar konusunu araitırıyorum fakat genel bir bulguya ulaşamadım lütfen bu reaksiyonları nasıl bulabileceğim konusunda yardımcı olurmusunuz?Nelerdir bu reaksiyonlar?

  18. Dilara
    Dilara says:

    Hocam benim sorunuma çözüm yokmu acaba ödevimn en az 5 sayfa olması gerkeiyor ama

    ben ssadece bu kadar bulabildim :/

    • Mehmet
      Mehmet says:

      HAM PETROL NEDİR?

      Yerküre içerisinde organik materyalin başkalaşımı ile oluşmuş ve gözenekli kayaçlar içerisinde depolanmış sıvı haldeki hidrokarbonlara ham petrol adı verilir. Petrolün başındaki "ham" terimi bir hammadde olduğunu ve henüz işlenmediğini gösterir. Ham petrol, rafinerilerde bileşenlerine ayrıştırılarak (damıtılarak) günlük yaş!!ımızda kullandığımız pek çok ara madde ve akaryakıt ürünleri elde edilir.
      İngilizcede petrol yerine kullanılan petroleum terimi köken olarak Grekçe’den (Yunanca’dan) türemiş olup, taş anlamına gelen "petra" kelimesi ile yağ anlamına gelen "oleo" kelimelerinin birleşimidir ve taşyağı anlamına gelir. Eski Grekler’den daha önce, Mezopotamya dillerinde naptu kelimesi taşyağı anlamında kullanılmıştır. Daha sonra bu kelime nafta olarak

  19. Dilara
    Dilara says:

    Aslında ben buldum bazı şeyleri ama yeterli değil işte bulduklarımın hepsi ;

    Hava Kirliliğine Sebep Olan Gazlar ve Zararları

    Hava Nedir ?
    Hava, insan ve canlıların yaşaması için hayati öneme sahiptir. Yerküreyi saran gaz kütleye atmosfer adı verilmektedir. Atmosferdeki hava tabakasının kalınlığı 150 km’dir. Bunun sadece 5 km’si canlıların yaşamasına elverişlidir. Yeryüzünden uzaklaştıkça hava tabakasının yoğunluğu azalır. Atmosfer, yerkürenin etrafında adeta düzenleyici ve koruyucu bir örtü şeklindedir.
    Hava Kirliliği Nedir ?
    Canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve/veya maddi zararlar meydana getiren havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerindeki miktar ve yoğunluğa ulaşmasıdır. Bir başka deyişle hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar, yoğunluk ve sürede atmosferde bulunmasıdır. İnsanların çeşitli faaliyetleri sonucu meydana gelen üretim ve tüketim aktiviteleri sırasında ortaya çıkan atıklarla hava tabakası kirlenerek, yeryüzündeki canlı hayatı olumsuz yönde etkilenmektedir.
    Hava Kirliliğinin Etkileri Nelerdir ?
    Kirli hava, insanlarda solunum yolu hastalıklarının artmasına sebep olmaktadır. Örneğin; kurşunun kan hücrelerinin gelişmesini ve olgunlaşmasını engellediği, kanda ve idrarda birikerek sağlığı olumsuz yönde etkilediği, karbonmonoksit (CO)’in ise, kandaki hemoglobin ile birleşerek oksijen taşınmasını aksattığı bilinmektedir. Bununla birlikte kükürtdioksit (SO2)’in, üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etkileri vardır. Özellikle duman akciğerden alveollere kadar girerek olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca kükürtdioksit ve ozon bitkiler için zararlı olup; özellikle ozon, ürün kayıplarına sebep olmakta ve ormanlara zarar vermektedir. Sanayi, endüstri ve ısınmada kullanılan fosil yakıtlar ile ormanların tahribi ve arazi değişmesi sonucu, atmosferdeki karbondioksit miktarının %5 oranında arttığı tespit edilmiştir. Bunun ise küresel ısınmaya yol açabileceği öngörülmektedir.

    Hava, atmosferi meydana getiren gazların karışımıdır. Saf hava, başta azot ve oksijen olmak üzere argon, karbondioksit, su buharı, neon, helyum, metan, kripton, hidrojen, azot monoksit, ksenon, ozon, amonyak ve azotdioksit gazlarının karışımından meydana gelmiştir. Bu gazların dağılımı ise % 78’i azot, hacim olarak %21’ni ve ağırlık olarak %23’ ünü oluşturan oksijen ise oldukça reaktif bir gazdır. Diğer gazlar ise atmosfer hacminin %1’ini oluştururlar. Atmosferi oluşturan bu gazların, en kararsız olanları su buharı ve karbondioksittir. Atmosferdeki su buharı miktarı, denizler, göller, nehirler ve bitkilerden buharlaşma ile artar ve bulutlardan sis, çiğ, yağmur oluşumu ile de azalır. Su buharının bu değişkenliği, bu olaylarla birbirini öyle takip dengeler ki , su buharının atmosferdeki miktarı değişmez. Karbondioksit ise normalde çok küçük yer teşkil eden bir birleşendir. İnsan ve hayvanların teneffüsü ve bitkilerin fotosentez olayı ile atmosferdeki miktarı dengede tutulur. Atmosferdeki azot orman yangınları, şimşek gibi doğal atmosfer olayları ve yanma sonucu meydana gelir.
    Doğal olarak saf atmosfer az veya çok miktarda, büyük bölümü suni olan yabancı maddelerin üretimi ile kirletilir. Bunların başında petrol ürünleri ve endüstriyel kirleticiler gelmektedir. Özellikle son yıllarda, endüstriyel aktivitenin, şehirleşmenin ve nüfusun arması ile kirletici maddelerin kullanımı ve miktarıda hızla artmaktadır.
    Atmosfere dağılarak, onu kirleten kirleticiler katı, sıvı ve gaz halindedirler. Çeşitli kaynaklardan meydana gelen kirlilik maddeleri toz, is, sis, buhar, kül, duman vb. olarakhavaya geçerler. Atmosferdeki bu kirleticiler, kirletici kaynaklardan atmosfere doğrudan verilen kirleticiler ve kirleticilerle atmosferik özellikler arasında kimyasal olaylar sonucu oluşan kirleticiler olmak üzere iki şekilde bulunurlar.
    Atmosfere kirletici kaynaklardan yayılan kirleticiler, kükürtdioksit, azot oksitler, karbon monoksit, hidrokarbonlar asılı vaziyette bulunan katı partüküllerdir. Bunlardan; Kükürt Bileşikleri:Petrol ve kömür gibi kükürt içeren maddelerin yakılması ve kükürt içeren bazı maddelerin işlenmesi sırasında kükürt gazı açığa çıkar. Bu kükürt bileşiklerinin solunması, bronşit ve astım gibi hastalıklara yol açabilir.
    Azot Oksitleri:
    Azot oksitleri daha çok enerji santrallerinden ve motorlu araçların egzoz borularından yayılır. Bir azot oksit olan nitrojen dioksit (NO2 ) solunması kalp, akciğer ve karaciğer rahatsızlıklarına ve solunum yolu hastalıklarına yol açar.
    Karbon Oksitleri
    :Fosit yakıtların kullanılması ve orman yangınları gibi nedenlerle atmosfere büyük oranda karbondioksit (CO2 ) gazı yayılır. Bunun yanında, oksijenle metanın tepkimeye girmesiyle oluşan karbonmonoksit (CO) gazı da bir kirleticidir. Karbon oksitleri baş dönmesi ve reflekslerde yavaşlamaya sebep olur. Havada yüksek oranda bulunmaları ölümlere neden olabilir.
    Hidrokarbonlar:
    Motorlu taşıtlarda kullanılan petrolün, tüm olarak yanmaması etilen (C2H4) ve benzen (C6H6) gibi hidrokarbonların çevreye salınmasına neden olur.Bu hidrokarbonlar, havadaki başka kimyasal maddelerle tepkimeye girdiğinde, gözlere ve solunum yollarına zararlı etkileri olur. Benzen gibi bazı hidrokarbonların kanser yapıcı etkileri de vardır.Bu kirleticilerle, atmosferik özelliklerin oluşturduğu kimyasal reaksiyonların en önemlileri ise fotokimyasal olaylardır ki, bunlardan özellikle
    floroklorokarbonlar, güneşten gelen zararlı UV (ultraviole) ışınlarına karşı yeryüzünü koruyan ozon tabakasında büyük tahribata yol açmaktadır.
    Doğal veya insan yapısı sonucu atmosfere karışan kirleticiler, her iki halde de Atmosfere yayıldıkları anda hızla kimyasal reaksiyonlar oluştururlar ve hava akımları ile karışır, dağılır, yayılır ve taşınırlar. Böylece kirleticiler, kaynaktan çıkıp, alıcılara ulaştığında karakterleri değişebilir. Genel olarak kirlilik,havadaki katı parçacıklar ve kükürtdioksit miktarına göre belirlenir. Oysa atmosferde oluşan kimyasal olaylarda, organik maddeler büyük rol alır. Çünkü organik maddeler, atmosferde ister reaksiyona girsinler, ister girmesinler kimyasal reaksiyonların çekirdeğini oluştururlar. Hava kirliliği denildiğinde, kirleticiler ve bunların bulunduğu atmosfer ortamı aynı derecede rol oynar. Herhangi bir yerde hava kirliliği çalışması yapıldığında, ilk olarak o bölgenin meteorolojik koşulları ve havanın kimyasal yapısı incelenmelidir.
    Bölgesel, meteorolojik ve coğrafik faktörlerin, havanın kirletilmesi üzerinde büyük bir etkisi vardır. Hava kirlenmesi, üç yüzyıldan beri bazı şehirlerde önemli bir sorun olmaktadır. Genel olarak iki tip hava kirlenmesi vardır. Bunlardan biri isli, kurumlu, sülfürlü olan Londra Tipi Hava Kirlenmesi, diğeri ise Los Angeles Tipi Hava Kirlenmesidir. Bazı yerlerde ise bunların her ikisinin karışımından ibaret bir hava kirlenmesi görülmektedir.
    Londra tipi hava kirlenmesinde, en yüksek konsantrasyon (kirlilik) sabahın erken saatlerinde olur. Bu tip, oldukça düşük sıcaklıkta ve oldukça yüksek nemde meydana gelir. Zerrelerle ve kükürt dioksit gazıyla atmosfer kirletilmiştir. Londra tipi hava kirlenmesinin, bronşit ve astım rahatsızlıklarına neden olduğu ileri sürülmektedir.1952 Yılında Londra’yı kaplayan kalın sis ve duman tabakası, iki hafta içerisinde dört bin insanın ölümüne yol açmış, bir o kadar insan da üç ay içerisinde can çekişerek ölmüştür.
    Normal olarak, gündüz hava ısınırken, yukarı doğru çıkan hava cereyanı 200-750 m’lik bir karışım derinliği meydana getirir. Fakat yüksek basınçta ve zemin yüzeyindeki soğuk hava kütlesinde, havanın durgun olduğu havzalarda, gündüzleri havanın ani ısınması ile inversiyon meydana gelir. Bu çeşit olaylar şehirlerde havanın kirlenmesine yol açar. İşte Los Angeles tipi hava kirlenmesi bu olayın sonucudur. Fotokimyasal olan Los Angeles tipi hav kirlenmesinde, en yüksek konsantrasyon öğleyin 11 ile 13 saatleri arasında olur. Bu olay genellikle yüksek sıcaklıkta ve oldukça düşük nemde, açık günlerde meydana gelir. Londra tipi hava kirlenmesinden diğer önemli bir fark, atmosferde ozon ve peroksiasetilnitrat gibi bazı bileşiklerin bulunması sebebiyle kimyasal oksitlemenin oluşmasıdır. Bu bileşikler, 50 milyon otomobilin egzozundan çıkan ve LosAngeles çukurluğunda toplanan azot oksitlerin ve hidrokarbonların komplesk karışımların ve güneş ışığının etkisi ile oluşurlar. Bu tip kirlenme, değişik tarım ürünlerine, çiçeklere ve ağaçlara çeşitli zararlar verir. Ayrıca gözlerde rahatsızlık ve görüş mesafesinin kısalması, ölüm oranlarının artması gibi etkileri de vardır.

    HAVA KİRLİLİĞİ KAYNAK VE NEDENLERİ
    Bugün çok önemli bir çevre problemi olan ve özellikle insan sağlığını etkileyen hava kirliliği ilk olarak, atmosfer bileşiklerinin değişmesiyle başlamaktadır. Atmosfer, genellikle içerisine karışan toksinli maddeleri* eriterek etkisiz hale getirmesine rağmen meteorolojik ve topoğrafik şartlara bağlı olarak devamlı bir şekilde kirlenmektedir. Çeşitli amaçlarla yakılan ateşler, fabrika ve ev bacalarının dumanları, araçların egzost gazları havaya zehirli gazlardan olan karbon monoksit, kükürt dioksit ve nitrik asit gibi gazların bol miktarda karışmasına neden olur.
    Hava kirliliğine neden olan kirleticilerin, kaynaklarına göre hava kirliliği,* tabii kaynaklardan meydana gelen kirlilik ve insan faaliyetleri sonucu suni kaynaklardan meydana gelen kirlilik olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Tabii kirliliği oluşturan, doğada bulunan kirletici kaynaklarından: tozlar, meteorlardan, yer yüzeyindeki büyük çöl alanlarından ve kumluk alanlardan rüzgarlarla atmosfere taşınırlar; orman yangınlari ile atmosfere önemli miktarlarda duman ve zehirli gazlar karışır; foto kimyasal olaylarla azot dioksit; yanardağlardaki volkanik faaliyetler sonucunda kükürt dioksit, hidrojen klorur, hidrojen flörür; deniz çalkalanmasından sodyum klorür sayılabilir.
    Hava kirliliğinde, tabii kirlilik kaynaklarından çok suni kaynaklardan meydan gelen kirlilik önemlidir. Çünkü günümüzde insanları en çok ilgilendiren, özellikle büyük yerleşim merkezleri ve sanayi alanlarındaki hava kirliliğidir. Bu kirlilikte daha çok insan faaliyetleri sonucu meydana gelir.
    HAVA KİRLİLİĞİ
    Doğal olarak saf atmosfer az veya çok miktarda, büyük bölümü suni olan yabancı maddelerin üretimi ile kirletilir. Bunların başında petrol ürünleri ve endüstriyel kirleticiler gelmektedir. Özellikle son yıllarda, endüstriyel aktivitenin, şehirleşmenin ve nüfusun arması ile kirletici maddelerin kullanımı ve miktarıda hızla artmaktadır.
    Atmosfere dağılarak, onu kirleten kirleticiler katı, sıvı ve gaz halindedirler. Çeşitli kaynaklardan meydana gelen kirlilik maddeleri toz, is, sis, buhar, kül, duman vb. olarak havaya geçerler. Atmosferdeki bu kirleticiler, kirletici kaynaklardan atmosfere doğrudan verilen kirleticiler ve kirleticilerle atmosferik özellikler arasında kimyasal olaylar sonucu oluşan kirleticiler olmak üzere iki şekilde bulunurlar.
    Atmosfere kirletici kaynaklardan yayılan kirleticiler, kükürtdioksit, azot oksitler, karbon monoksit, hidrokarbonlar asılı vaziyette bulunan katı partüküllerdir. Bunlardan; Kükürt Bileşikleri Petrol ve kömür gibi kükürt içeren maddelerin yakılması ve kükürt içeren bazı maddelerin işlenmesi sırasında kükürt gazı açığa çıkar. Bu kükürt bileşiklerinin solunması, bronşit ve astım gibi hastalıklara yol açabilir.
    Azot Oksitleri:
    Azot oksitleri daha çok enerji santrallerinden ve motorlu araçların egzoz borularından yayılır. Bir azot oksit olan nitrojen dioksit (NO2 ) solunması kalp, akciğer ve karaciğer rahatsızlıklarına ve solunum yolu hastalıklarına yol açar.
    Karbon Oksitleri
    :Fosit yakıtların kullanılması ve orman yangınları gibi nedenlerle atmosfere büyük oranda karbondioksit (CO2 ) gazı yayılır. Bunun yanında, oksijenle metanın tepkimeye girmesiyle oluşan karbonmonoksit (CO) gazı da bir kirleticidir. Karbon oksitleri baş dönmesi ve reflekslerde yavaşlamaya sebep olur. Havada yüksek oranda bulunmaları ölümlere neden olabilir.
    Hidrokarbonlar:
    Motorlu taşıtlarda kullanılan petrolün, tüm olarak yanmaması etilen (C2H4) ve benzen (C6H6) gibi hidrokarbonların çevreye salınmasına neden olur.Bu hidrokarbonlar, havadaki başka kimyasal maddelerle tepkimeye girdiğinde, gözlere ve solunum yollarına zararlı etkileri olur. Benzen gibi bazı hidrokarbonların kanser yapıcı etkileri de vardır.Bu kirleticilerle, atmosferik özelliklerin oluşturduğu kimyasal reaksiyonların en önemlileri ise fotokimyasal olaylardır ki, bunlardan özellikle floroklorokarbonlar, güneşten gelen zararlı UV (ultraviole) ışınlarına karşı yeryüzünü koruyan ozon tabakasında büyük tahribata yol açmaktadır.
    Doğal veya insan yapısı sonucu atmosfere karışan kirleticiler, her iki halde de Atmosfere yayıldıkları anda hızla kimyasal reaksiyonlar oluştururlar ve hava akımları ile karışır, dağılır, yayılır ve taşınırlar. Böylece kirleticiler, kaynaktan çıkıp, alıcılara ulaştığında karakterleri değişebilir. Genel olarak kirlilik,havadaki katı parçacıklar vekükürtdioksit miktarına göre belirlenir. Oysa atmosferde oluşan kimyasal olaylarda, organik maddeler büyük rol alır. Çünkü organik maddeler, atmosferde ister reaksiyona girsinler, ister girmesinler kimyasal reaksiyonların çekirdeğini oluştururlar. Hava kirliliği denildiğinde, kirleticiler ve bunların bulunduğu atmosfer ortamı aynı derecede rol oynar. Herhangi bir yerde hava kirliliği çalışması yapıldığında, ilk olarak o bölgenin meteorolojik koşulları ve havanın kimyasal yapısı incelenmelidir.
    Bölgesel, meteorolojik ve coğrafik faktörlerin, havanın kirletilmesi üzerinde büyük bir etkisi vardır. Hava kirlenmesi, üç yüzyıldan beri bazı şehirlerde önemli bir sorun olmaktadır. Genel olarak iki tip hava kirlenmesi vardır. Bunlardan biri isli, kurumlu, sülfürlü olan Londra Tipi Hava Kirlenmesi, diğeri ise Los Angeles Tipi Hava Kirlenmesidir. Bazı yerlerde ise bunların her ikisinin karışımından ibaret bir hava kirlenmesi görülmektedir.
    Londra tipi hava kirlenmesinde, en yüksek konsantrasyon (kirlilik) sabahın erken saatlerinde olur. Bu tip, oldukça düşük sıcaklıkta ve oldukça yüksek nemde meydana gelir. Zerrelerle ve kükürt dioksit gazıyla atmosfer kirletilmiştir. Londra tipi hava kirlenmesinin, bronşit ve astım rahatsızlıklarına neden olduğu ileri sürülmektedir.1952 Yılında Londra’yı kaplayan kalın sis ve duman tabakası, iki hafta içerisinde dört bin insanın ölümüne yol açmış, bir o kadar insan da üç ay içerisinde can çekişerek ölmüştür.
    Normal olarak, gündüz hava ısınırken, yukarı doğru çıkan hava cereyanı 200-750 m’lik bir karışım derinliği meydana getirir. Fakat yüksek basınçta ve zemin yüzeyindeki soğuk hava kütlesinde, havanın durgun olduğu havzalarda, gündüzleri havanın ani ısınması ile inversiyon meydana gelir. Bu çeşit olaylar şehirlerde havanın kirlenmesine yol açar. İşte Los Angeles tipi hava kirlenmesi bu olayın sonucudur. Fotokimyasal olan Los Angeles tipi hav kirlenmesinde, en yüksek konsantrasyon öğleyin 11 ile 13 saatleri arasında olur. Bu olay genellikle yüksek sıcaklıkta ve oldukça düşük nemde, açık günlerde meydana gelir. Londra tipi hava kirlenmesinden diğer önemli bir fark, atmosferde ozon ve peroksiasetilnitrat gibi bazı bileşiklerin bulunması sebebiyle kimyasal oksitlemenin oluşmasıdır. Bu bileşikler, 50 milyon otomobilin egzozundan çıkan ve LosAngeles çukurluğunda toplanan azot oksitlerin ve hidrokarbonların komplesk karışımların ve güneş ışığının etkisi ile oluşurlar. Bu tip kirlenme, değişik tarım ürünlerine, çiçeklere ve ağaçlara çeşitli zararlar verir. Ayrıca gözlerde rahatsızlık ve görüş mesafesinin kısalması, ölüm oranlarının artması gibi etkileri de vardır.
    Atmosfer ile ilgili alanlarda çalışan bilim adamlarının en önemli gündem maddelerinden birini uzun zamandan beri ozon tabakasındaki delik oluşturmaktadır.Bir grup, alınan tedbirler ile problemin ortadan kalktığını ve önemli bir problem olmadığını iddia ederken, diğer bir grup ise bu düşünceye katılmamaktadır.
    Ozonun en önemli düşmanı kloroflorokarbon (CFC)gazlarıdır. Bu gaz 1930’da Thamos Midgely adlı araştırmacının General Motors firması için yaptığı çalışmalar sonucu geliştirilmiş ve soğutma maksatlı ev aletlerinde kullanılmaya başlanmıştır. 1940’lı yılların ortalarında ABD’deki soğutucuların büyük bir çoğunluğu CFC ile çalışıyordu. İlerleyen yıllarda CFC üretimi ciddi boyutlarda arttı ve yeni kullanım alanları buldu.
    1970’de ozon tabakası üzerindeki olumsuz tesire ilk defa Paul Crutzen dikkat çekti; onun yaptığı çalışmada zararlı maddelerin azot oksitleri olduğu tespit edildi.1974’de Richard Stolarski ve Ralph Cicerone uzay mekiklerinin egzozlarından çıkan klorinin ozona zarar verdiği uyarısında bulundular. Aynı yıl F. Sherwood Rowland ve M. Molina strotosfere ulaşan CFC’lerin ozona zarar verdiğini ilk defa iddia ettiler ve CFC üretiminin en kısa zamanda sınırlandırılıp yasaklanmasını istediler. Devam eden çalışmalar bu ikazı destekleyici neticeler verince, 1976’da ABD’de, spreylerde CFC kullanımının 1978’den itibaren yasaklanma kararı alındı. İlerleyen yıllarda milletler arası girişimler başladı. Bu arada ozonun Antarktika üzerinde inceldiği tespit edildi (1985). 1987’de 140 ülkenin imzaladığı Montreal Protokolü ile CFC üretimindeki artışların durdurulması ve üretimin 1998’de yarıya indirilmesi kararlaştırıldı. 1992’de Kopenhag’da yapılan toplantıda ise CFC’lerin gelişmiş ülkelerde 1996’da , gelişmekte olan ülkelerde ise 2010 yılında tamamen üretimden kaldırılması kararlaştırıldı. 1996’da, yapılan çalışmalarla milletler arası protokollere uyulması halinde ozon tabakasının kendini tamir edebildiğinin 21. Yüzyılda gözlenebileceği tahmini öne sürüldü.

  20. ilhanayhan
    ilhanayhan says:

    slm

    hoacam ben madde 16 fotoğraf ve röntgen atıklarından nasıl ayna yapılır? sorusu hocam cok arastrırdım fakat aynada tek bı AgNO3 kullanıldıgını buldum baskada hıc bı sey bulamadım yardımcı olursanız sevınırım

  21. Dilara
    Dilara says:

    Benim ödevim bu ; Hava kirliliğine sebep olan gazlar nelerdir? Zararlarını araştırınız.
    çok araştırdım ama fazla birşey çıkmadı yardımcı olursanız sevinirm.

    • mustafa can
      mustafa can says:

      @dilara nezdinde her arkadaşa
      Nerede ne bulduğunuzu yazarsanız ve ne eksik ne ktabilirim diye yazarsanız sağlıklı bir sonuca ulaşabiliriz. Ödevi benim bulmam size bir yarar sağlamaz. Tıkandığınız anda buradayım.

    • mustafa can
      mustafa can says:

      //herkese
      Tıkanma diye bişi yok arkdaşlar. Anahtar kelimeniz yanlıştır. Hiçbirşey bulamadım diye bir cevap yok! Nette bu ödevlerin hepsi bulunabilir durumda. Bulma kabiliyetiniz geliştirin…

  22. mustafa can
    mustafa can says:

    @Metin
    Yav bu konu o kadar geniş bir konu ki. Yani ben nasıl bir düzenlemeye, sıralamaya kategorizasyona gireceklerini bilemiyorum. Selam ederim.

  23. metin
    metin says:

    hocam organik çözücüler adlı bir dönem ödevi konum var ama hiçbiryerde bulamaım yardımcı olabilirmisiniz

  24. Yeliz
    Yeliz says:

    Hocam aslında daha yeni başlayabildim konuya, ödevim “Kimya Da Su” bende hem kimyada suyu hemde normal olarak suyu araştırıyorum.Şu ana kadar bulduğum yazılar;

    KİMYA DA SU(bazı bilgiler yazıyordu)
    SUYUN ÇÖZÜCÜLÜĞÜ
    SU KİMYASI
    SUYUN GERÇEKLERİ(suyun geçekleriyle ilgili bilgiler buldum ama konumla ilgili oanları aldım, yani bir kısmını aldım)

    Şimdiye kadar bunları buldum çünkü daha dün başlayabildim, aradığım şey aslında suyla ilgili tüm herşey olabilir ve tabi ki özellikle kimyaya göre suyu içeren bilgiler olmalı.
    Yani eksik kalan şey kimyaya göre suyun açıklamaları gerekiyor bana, bu konuda pek bilgi bulamıyorum çünkü…
    Yardımınız için tekrar teşekkürler hocam…

  25. Yeliz
    Yeliz says:

    4. Suların sertlik derecesi nasıl tespit edilir?

    Hocam bu konuda bir bilgi verebilirmisiniz acaba?
    Aslında kimya dönem ödevim Kimya da Su ve ben iyice herşeyini araştırmak istiyorum suyun, yardımcı olursanız sevinirim=)
    Bu arada siteniz gerçekten çok güzel olmuş bir öğretmen olarak sorduklarımızı cevaplamanız çok iyi…
    Şimdiden teşekkürler…

  26. ercan
    ercan says:

    Arkadaslar benım odevımın konusu dalgıclarda vurgun olayanın arastırılması bana bu konuda yardım edbılırmsınız?

    • mustafa can
      mustafa can says:

      @ercan
      Arama anahtar kelimen “akut dağ hastalığı”. bunu ararsan mevzuya ulaşırsın. Kısaca akut olarak da arayabilirsin. çeşitli varyasyonlar olabilir…

  27. BURCU
    BURCU says:

    Ben birşey sormak istiyorum ben kimyadan su arıtma tesislerinin incelenerek klorlama işlemleri ve reaksiyonların gösterilmesi konusunu aldım yaklaşık 3 haftadır araştırıyorum ama hiç bişey bulamadım yardımcı olursanız çok sevinirim

  28. burcu
    burcu says:

    hocam sıvı yağlardan margARin yapılışının metotları hkkında bilgi istiormm lüftennn :( :s

  29. görkem
    görkem says:

    yaa bu radyoaktiviteden fosil yaşlarının hesaplanması konusunu hoca bna werdi nereden bulabilirim lütfn yardmcı oln

  30. AySeL
    AySeL says:

    slm yaa bana yardım ederseniz çok sevinirim araştırdım ama toparlayamıyorum…((ACİL YARDIM ))31.KONU: Kimyasal silah olarak bilinen gazlar nelerdir?BU GAZLARIN CANLILAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELERDİR?:S

  31. utkucan
    utkucan says:

    merhaba iyigünler benim dönem ödevim var da yardımcı olabiirmisiniz? kaya tuzundan rafine tuz nasıl elde edilir? iyi günler .geniş bilgi olursa sevinirim.

  32. Anonim
    Anonim says:

    Niçin inoraganik kimyada milyonlarca bileşik oluşurken inorganik kimyada bu kadar bileşik oluşmaz sebebleri nelerdir?Bana bunlar hakkında bilgi verebilirmisiniz ?

    • mustafa can
      mustafa can says:

      Niçin inoraganik kimyada milyonlarca bileşik oluşurken inorganik kimyada bu kadar bileşik oluşmaz sebebleri nelerdir?Bana bunlar hakkında bilgi verebilirmisiniz ?

      Ne güzel bir soru… Çok basit bir cevabı var. Organik bileşikler karbonun yanma ürünü olmayan bileşikleridir diye kaba olrak tanımlarsak, karbonun hangi özelliği buna sebep olmuştur? sorusuna cevap aramak gerek. Bunun için de periyodik çetvelde hangi A grubunda bulunur karbon ona bir bakıveriniz. Bir de kaç bağ yapar karbon onu buluveriniz. Burdan sonrası artık farkına varmadan cevabı vermiş olduğunuz haldir.

  33. gülay
    gülay says:

    ya arkadaşlar bana çok acil kimyasal tepkimede hız,denge çözünürlük dengesi ile össde çıkmış sorular lazım…….:( yardımınızı bekliyorum please!!!!!!

  34. hüseyin
    hüseyin says:

    hocam benim ödevim60.konu internette araştırdım ama yeteri kadar bulamadım bana yardım ederseniz çok sevinirim şimdiden teşekkürler

  35. cem
    cem says:

    slm hocam benim dönem ödevim 27. soru acaba nereden bulabılırım daha ayrıntılı hastanelere me gıtmem gerekıyor yada ne önerirsiniz simdiden cvbınız ıcın tesekkurler :))

  36. kadir sevinç
    kadir sevinç says:

    hocam benim ödevim 21. konu internette araştırdım ama yeteri kadar bilgi edinemedim bana yardım ederseniz sevinirim şimdiden teşekkür:D

    • mustafa can
      mustafa can says:

      @Kadir Sevinç
      Kadir ne bulduğunu söylersen ne bulman gerektiğini belki söyleyebilirim. “Titrasyon” anahtar kelimesi ile google araması başlattın mı?

Trackbacks & Pingbacks

« Daha Eski YorumlarDaha Yeni Yorumlar »

Yorumlar kapalı.