Malum argonun ön çok geliştiği yerlerden birisi askeriye, askerlik dönemi. Memleketimizin her bir evladı genelde askerde iken bu alanda kendisini geliştirir. Kimisi “hayatımda bile duymadığım küfürler…” cümlesini kururken, kimisi de komik veya garip bir ilgi çekicilikteki edebi sözlü ifadelerini ve duvar yazılarını anlatır durur.

Benim de böyle notlarım oldu. Bir kısımı, 3 not defterine kaydetmişim. Yıllar sonra tekrar işe yarar diye not almışım. Genellikle edepli (!) ifadeleri almaya çalıştığım benim asker argosu koleksiyonum aşağıdaki gibidir:

  • Asker olmak: Askerliğin büyük bir bölümü sırada beklemekten oluştuğundan ve bu beklemelerin herbirisi 1-2 saat gibi olduğundan ayakta beklemek anlamına gelen deyim.
  • Benimle mi bot bağladın?
  •  Ana kucağı değil; asker ocağı.
  • Benden sonra askerliğin var!
  • Poşet
  • Kısa Devre
  • Fosiller
  • Dede
  • Torun
  • Kepaltı olmak
  • Jet
  • At, vur, öğün!
  • Şafak sıkıştırması
  • Şafak: Doğan güneş!
  • Şafak: (bir sayı) başka yok!
  • Izdırab olmak
  • Eğitimde merhamet;
  • Vatana ihanet!
  • Şafağın yetmez!
  • Şafak sıkıştırıyor
  • Batan güneş ……..
  • Doğan güneş ……..
  • Izdırap olmak
  • Kazana girmek
  • Kazandan düşmek
  • Kazan mevcudu
  • Ayarlı
  • Kep altı
  • Alt devre
  • Çömez
  • Torun
  • Bilet
  • Poşet
  • Yapcak bişi yok!
  • Gözlerinin hastasıyım;
  • Parafların ustasıyım.
  • Kep gitti, bip gitti.
  • Şafak demiş coni-moni
  • Şafak demiş cart-curt
  • Kolluk bende; kıllık bende!
  • Bu şafaktan sonra ben mi yapacam!?
  • Bu saatten sonra rica mı edeceğim; tabiki de emredeceğim!
  • Torun, torun!
    Geceler uzun
    Ötmez borun.
    Öterse borun,
    bilki o zaman ben yokum.
  • Dötün başın oynamasın!
  • Şafağını bil!
  • Alt devre torun tombalak,
  • Kurma kolunu çek bırak!
  • Izdırap olurum, koğuşa su basarım
  • Çarşı kilitlenmesi
  • Nöbet ağacı
  • İbo yatışta!
  • Torun yardırıyor.
  • 1 devre kral devre,
    2 devre mis devre,
    3 devre piç devre,
    4 devre döt devre.
  • Mehtap gibi kızım olacağına, şafak gibi oğlum olsun.
  • Şafak ne kadar zengin olursa olsun, bir gün iflas etmeye mahkumdur!
  • Bir gün gelecek, bir gün kalacak; o gün güneş benim için doğacak!
  • Bir şafak söyle de içimiz rahatlasın!
  • Şafak demiş çek git bebeğim buralardan.
  • Asker Nedir?
    Asker 460 gün uzunluğunda, 65 hafta çapında, traşla süslenen, bulgur pilavı ile beslenen, çavuşun tepmesi, komutanın itmesi ile çalışan, 90/3 (buraya tertip yazılıyor) model, kep ile bot arasına sıkıştırılmış varlığa asker denir.
  • Yiğecen çerezi bipecen çömezi.
  • İstedim vermediler; Sen torunsun dediler.
  • Ne atlet, ne don; Sadece 10.
  • Dokuz; Haftaya yokuz.
  • Ne kola, ne pepsi; Hepsi yedigün.
  • Şafak 6; Haftaya kahvaltı.
  • “Yokuş olmak”
  • “Çarpmak, çarpılmak, çarpım tablosuna dönmek”
  • Sen yokken ben vardım.
  • Toprak toprağı gurbette biper.
  • Toprak ayağı, döt ayağı.
  • Her doğan güneş, şafağın için yeni bir umutsa, her batan güneş, gençliğin için acı bir kayıptır.
  • Vatan borcu, esir mobcu!
  • Bir çarşımız var, onda da gözleri var!
  • Yapcak bişi yok!
  • – şafak kaç?
    – 390
    – Adam mı öldürdün?
  • Dışarda yıllara meydan okurken, askerde günlere esir kaldık!
  • 15 aylık reklamın sonuna geldik.
  • Yarın 155 polis imdat!
  • Çift rakamlara düşmek
  • Şafak 99! Üç rakamlı sayan insan mı?
  • ORKO: Ordu Komutanı
  • Bölük: Bölük Komutanı
  • Grup: Grup Komutanı
  • – Şafak Kaç?
    – 324.
    – O ne lan. Kasatura numarası gibi?!
  • Plakalara düşmek
  • Kep atmak
  • Hür general
  • Şafak atması
  • Sağa sola şafak atmak
  • Mehtap (bir sayı): İzin için kalan süreyi gösterir
  • Şafak (bir sayı): Askerliğin sonu için kalan süreyi gösterir
  • Kedi bıyığı: onbaşı rütbesi
  • Pırpır: Çavuş rütbesi
  • – Şafak kaç?
    – Adana sabit (=1), Çorum (=19) (yani 119).
  • Dötü başı oynamak.
  • Acımam; Acıtırım!
  • Ben sürünmeye mahkumsam, şafak da batmaya mahkumdur!
  • “Küfrederim, rencide ederim.”
  • $: Şafak gösterir karakter
  • Kepaltı, bilet, kavramları
  • Ben
    Alt devre
    Çömez
    Torun
    Has torun
    Baston
    Mezartaşı
  • Botunun ilk cilası gitmeden
  • Sivil sıkıştırması
  • Devletin kayıp çocukları: DK
  • Şafak 30, gelecek aya yokuz.
  • Mıntıka: Mıntıka temizliği kastedilir. Çünkü mıntıka kelmesi içeren bir askerî faaliyet yoktur.
  • Zoruna gidenin, borusuna gitsin!
  • -Var mı? (benden az çafağı olan demek isteniyor)
  • Ne sen, ne biz; Sadece sekiz
    Ne fazla, ne eksik; sadece sekiziz.
  • Devrecilik: Aynı devredeki askerlerin biribirlerini kayırması durumu
  • Sıracılık: İşler ve işlemlerin yapılması sırasında herkesin sıra ile işten el çekmesi. Özellikle yenilerin daha çok iş yapması.
  • Altı; haftaya kahvaltı.
  • – Şafak kaç?
    – Şafak karanlık!
  • Çaprazcı: Çapraz tutuşta silah tutan nöbetçi asker.
  • Çapraza Göndermek: Çapraz tutuşta nöbet tutmaya göndermek. Bu tutuş zor olduğundan bir tür işkence gibidir.
  • “Taktığım kadar şafak yok”: Kaç gün önce çıkacaksam senden (ki bu defalarca iki yakın çıkacak asker arasında konuşulur) ondan daha az şafağım kaldı demek istenir.
  • Yardırmak: Durmamacasına iş yapmak, koşuşturmak.
  • Şafak ber; Bir daha yemem hoşbeş!
  • 12’den sonra 12!
  • Plaka partisi: Kendi şehrinin trafik plakasına düşen asker arkadaşlarıyla masraflarını karşıladığı bir yeme içme partisi düzenler. Askeriyede ne bulunuyorsa onlarla bir hoşbeş yapılır.