Sezai KarakoçAslında korkunç bir “istismar endüstrisi” kurulmuÅŸtur. İnancın, düşüncenin, sanatın, ekonominin, iÅŸ yapmanın istismarını dev bir dinamo halinde iÅŸleten bir endüstri. Bu endüstri, her ÅŸeyin gerçeÄŸini deÄŸil, gerçeÄŸinin benzerini üretmekte, sonra o benzeri meydanlara çıkararak “gerçeÄŸin sahipliÄŸi” iddiasıyla bangır bangır bağırabilmekte.


Yalancı bir tartışma diyalogu kurulmuÅŸtur Türkiye’de. Birbirlerinin tıpkısı aynı ruh ve karakteri taşıyan iki tipten oluÅŸan gruplar, bitmez tükenmez bir tartışma ile her soruna sahip çıkmaktadırlar. Düşünceleri baÅŸkaları üretir, ama onlar hemen inden ondan bir takım günlük drajeleri piyasaya sürerler. Büyük reklâm imkânları bu drajelerin satışını kolaylıkla saÄŸlar onlara. Asıl düşünce üreticilerini de, eski deyimle “ademe mahkûm” etmiÅŸlerdir. Sanat ve edebiyatta da, ÅŸiirde de bu böyledir, romanda da. Ekonomi planında da iÅŸ yapan kimdir, kalkınmanın ÅŸampiyonları geçinenler kimlerdir, bir bakınız, her ÅŸeyi hemen anlarsınız.

Türkiye’de, hatta belli bir ölçüde dünyada, en büyük suç, hakikati söyleme suçudur, itiraf ediniz. Kimselerin dayanamadığı ÅŸey, gerçeklerin söylenmesidir.

Aslında korkunç bir “istismar endüstrisi” kurulmuÅŸtur. İnancın, düşüncenin, sanatın, ekonominin, iÅŸ yapmanın istismarını dev bir dinamo halinde iÅŸleten bir endüstri. Bu endüstri, her ÅŸeyin gerçeÄŸini deÄŸil, gerçeÄŸinin benzerini üretmekte, sonra o benzeri meydanlara çıkararak “gerçeÄŸin sahipliÄŸi” iddiasıyla bangır bangır bağırabilmekte.

Bataklık ruhu, oluÅŸmuÅŸ Ülkede bir kez. Bu ruhu yaÅŸatmak için, saÄŸcı geçineni de, solcu geçineni de elbirliktirler. Ama… bu ne zamana kadar sürer? GençliÄŸin aldanışı ve aldatılışı ne vakte kadar devam edecektir? Yeni nesil, gözünü dört açan bir nesil, bir DiriliÅŸ Nesli olmak zorundadır. Kurt ve koyunu, postlarından deÄŸil, diÅŸlerinden, tırnaklarından, gözlerinden anlamak zorunda.